12. Ceza Dairesi 2014/8114 E. , 2015/433 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK’nın 85/2, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında; TCK’nın 22/6. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."in mahkumiyetine müşteki sanık ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm, katılan vekili, mağdurlar vekilleri ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
CMK"nın 234/2. maddesindeki zorunluluğa rağmen mahkemece barodan kendisine vekil atanmamış olması nedeniyle davaya katılma hakkını kullanamayan mağdur ... ve mağdur ...’in, aynı Kanun"un 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.03.2013 tarihli yazısı üzerine yerel mahkemece barodan atanan vekilleri aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdurların, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
1- Katılan ... vekilinin, müşteki sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Müşteki sanık ..."in, katılan ..."in dedesi olduğu ve kendi yaralanması ile ilgili olarak hükmü temyize yetkisi bulunduğundan, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ... vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve katılanlar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın idaresindeki kamyon ile, gündüz vakti, meskun mahal dışında, 7.2 metre genişliğindeki iki yönlü yolda, seyrine göre sol taraftaki yol yapım çalışması alanına dönmek istediği sırada, karşı yönden gelen müşteki sanığın idaresindeki arazi taşıtının önünü kapattığı ve müşteki sanığın aracının içindeki bir kişinin öldüğü, iki kişinin nitelikli şekilde, iki kişinin de basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; kaza tespit tutanağı, bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporlarına göre, asli kusurlu olduğu anlaşılan sanık hakkında, meydana gelen netice, yaralanmaların niteliği gibi hususların dikkate alınarak, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde asgari hadden daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.