Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3197
Karar No: 2012/1086
Karar Tarihi: 23.02.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/3197 Esas 2012/1086 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/3197 E.  ,  2012/1086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile ..., Kıraç Köyü Tüzel Kişliği ve dahili davalı ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.02.2011 gün ve 223/27 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedeniyle mevkii ve sınırları dava dilekçesinde yazılı kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, niza konusu taşınmazın “dere yatağı” olduğunu, davacının bu yerdeki zilyetliğinin DSİ’nin 1988 yılında yaptığı sulama kanalının faaliyete geçmesiyle başladığını, davacının dere yatağını doldurarak işgal ettiğini, zilyetlik koşullarının oluşmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 5.10.2010 tarihli rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen 5445,55 m2, B harfiyle gösterilen 7582,30 m2 taşınmaz bölümlerinin davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin kısım bakımından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü, davalı ... ve ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Davanın kabulüne ilişkin önceki hüküm davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairenin 10.4.2008 tarih, 1279 Esas ve 2056 Karar sayılı ilamıyla özet olarak “...Dava konusu taşınmazın dere yatağı olarak tespit dışı bırakıldığı teknik bilirkişiler tarafından bildirildiği halde, tespit dışı bırakılma tarihinin Kadastro Müdürlüğünden sorulup belirlenmediği, uyuşmazlık konusu taşınmazların arasından DSİ sulama kanalı geçmesi nedeniyle davanın TMK.nun 713/3. maddesine göre DSİ Genel Müdürlüğüne yöneltilmediği, kural olarak eski dere yataklarının Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmakla birlikte koşulları oluştuğu takdirde olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla kazanılabileceği, taşınmazın bulunduğu yerde yeniden keşif icrasıyla dava konusu taşınmazın niteliği ve imar-ihya çalışmaları hususunda tanık ve yerel bilirkişi beyanlarının tespiti, sulama kanalına ilişkin kamulaştırma evraklarının getirtilerek uygulanması, komşu parsel kadastro tutanakları ve dayanaklarının getirtilmesi....” gereğine işaret edilmek suretiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla tarafı yararına usuli kazanılmış hak doğar ve bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması gerekir.
    Mahallinde bozma sonrası 11.6.2010 tarihinde yapılan keşfi takiben düzenlenen jeoloji bilirkişinin 17.6.2010 ve 4.10.2010 tarihli raporlarında; nizalı taşınmazın yakın çevresinde bölgedeki mevsimsel yağışlara bağlı gelişmiş olan güncel aktif dere yatakları ve küçük devamsız bir çok kuru dere yatağı olduğu, bölgede asıl drenajı sağlayan DSİ tarafından ıslah edilen çay yatağı olduğunu ve yağışların bölgeden kontrollü uzaklaştırılmasının sağladığını, günümüze kadar sel felaketi olmamasının da ıslah edilen derenin görevini yerine getirdiğini gösterdiği açıklanmıştır. Belirtilen hususlar ve uzman bilirkişinin açıklamalarına göre, dava konusu taşınmaz imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğundan, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesinde imar-ihya için aranan tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılması gerekir.
    Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirlenme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit dışı bırakılma tarihi olan 1956 yılından sonra dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait (1976-1986 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği bilinmelidir. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
    Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; mahallinde keşif icrasıyla HMK.nun 243 ve 244.maddeleri gereğince çağrılacak yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 259/2 ve 290/2.maddeleri gereğince mümkün olduğunca keşfi yapılan taşınmaz başında dinlenilmeleri, imar-ihyanın hangi tarihte başladığı, ne şekilde sürdürüldüğü ve tamamlandığı hususlarının ayrıntılı şekilde sorularak açıklığa kavuşturulması; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının merciinden getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması, dava konusu taşınmazla aynı mevkide olduğu belirtilen dere yatağında yapıldığı bildirilen ıslah çalışmalarının ne zaman yapıldığının sorulup belirlenmesi, varsa ilgili kayıt ve belgelerin DSİ ilgili bölge müdürlüğünden getirtilerek keşifde uygulanması, ıslah çalışmaları yapılan dere yatağı ile nizalı taşınmaz bölümlerinin birleşik paftada birlikte gösterilmesi, dosya kapsamında daha önce belirlenen uyuşmazlık konusu taşınmazın niteliğine ilişkin hususlar dikkate alınarak çekişmeli yerin zilyetlikle kazanıma elverişli olup olmadığı konusunda hiçbir duraksamaya yol açmayacak şekilde gerekli inceleme yapılması, uyuşmazlık konusu taşınmazın ıslah çalışmaları sonrası sel felaketlerine uğramadığı yukarıda açıklanan jeolog bilirkişi raporunda belirtildiğine göre ıslah çalışmalarının tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar imar-ihya ve kazanmayı
    sağlayan zilyetlik koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu üzerinde durulması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesidir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi