5. Hukuk Dairesi 2017/28028 E. , 2018/3394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki ... ili,...lçesi, ... köyü, 183 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değer biçildiğinden rapor inandırıcı değildir.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Bozma öncesi verilen kararda dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmına değer azalışı verilmediği ve bu husus Dairemizce bozma konusu yapılmayarak davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, bozma sonrası arta kalan kısma değer kaybı verilmek suretiyle fazla bedel tespiti,
3)Bozma öncesi taşınmaz üzerinde bulunan yapılar için 9.720,63-TL bedele hükmedildiği ve bu husus bozma konusu yapılmadığından davacı idare lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası bu yapıların bedeli 25.950,00-TL olarak hesaplanmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
4)Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu alanın ölçekli kroki üzerinde gösterilmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması,
5)Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemiz bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, bozma sonrası verilen kararda taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapu kaydının iptali ile 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca yol olarak terkinine ilişkin hüküm kurulmaması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.