Esas No: 2021/8286
Karar No: 2022/1156
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8286 Esas 2022/1156 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı sigorta şirketine başvuran ve kaza sonucu malul kalan davacının tazminat talebi, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kabul edilmiştir. Ancak, davacının sigortalı olduğu şirkete sunduğu raporun usule uygun olmadığı gerekçesiyle İtiraz Hakem Heyeti tarafından dava usulden reddedilmiştir. Yargıtay ise, davanın açılababilmesi için dava şartı aranmadığı, usule uygun olmayan belgenin ise tamamlanabileceği kararı vermiştir. Kararda, Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi hakkında da bilgi verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerekmektedir. Ancak, bu başvuru yapılmadan dava açılması halinin dahi tamamlanabilir dava şartı olduğu kabul edilmektedir. Eksik ya da usule uygun olmayan belgenin tamamlanabileceği ve dava şartı olmadığı vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulü ile davanın usulden reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın yaya konumundaki davacıya çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda yaralanan davacının malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.002,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 05/07/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 81.697,89 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; sorumluluklarını gerektiren meçhul araç çarpmasının somut delillerle ispat edilmesi gerektiğini, kusur ve maluliyeti kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 76.914,16 TL. sürekli işgücü kaybı, 3.881,73 TL. geçici işgöremezlik ve 902,00 TL. rapor gideri olmak üzere toplam 81.697,89 TL'nin 07/03/2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının kabulüyle UHH kararının kaldırılmasına; davacının davalı sigorta şirketine başvurusu sırasında sunduğu maluliyet raporunun yönetmelikteki şekil şartlarına uygun olmadığı, gerekli tüm belgeler ile davadan önce sigortacıya başvurunun dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 28/02/2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 10 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirleme yapıldığı görülmekte olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu açıktır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği ve KTK'nın 97. maddesi ile ... Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK'nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; maluliyet raporunun, UHH kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz başvurusuna konu edilmediği, İHH'nin kamu düzenini ilgilendiren hususlar dışında itiraz sebepleriyle sınırlı biçimde inceleme yetkisinin bulunduğu, yukarıda açıklandığı üzere maluliyet raporundaki eksikliğin dava şartı olmadığı, 28/02/2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, konusunda uzman doktor bilirkişi heyeti tarafından ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı da kurularak düzenlendiği, karara esas alınabilir bir rapor olduğu gözetilmek suretiyle inceleme yapılması; davalı vekilinin UHH kararına ilişkin diğer itirazları da değerlendirilip karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle ve itiraz sebeplerini de aşacak biçimde, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.