Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4105 Esas 2020/3645 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4105
Karar No: 2020/3645
Karar Tarihi: 29.06.2020

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4105 Esas 2020/3645 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü ile dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü ile karşı karşıya kalmıştır. Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü, sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden BOZULMUŞ, ancak yeniden yargılama yapılmasına gerek yoktur. Dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ise, kamunun yararına olan bir kuruluşun araç olarak kullanılması suretiyle işlendiği iddiasıyla yazılı kanun maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği gözetilmediği için BOZULMUŞ, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulması kararı alınmıştır. Kanun maddeleri ise, resmi belgede sahtecilik suçu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi uyarınca asli dava zamanaşımı ile ilgili maddelerdir. Dolandırıcılık suçu için ise 5237 sayılı Kanun'un 158/1-d ve 157/1 maddeleri uyarınca karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2019/4105 E.  ,  2020/3645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesi:
    Sanığa yüklenen suçun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanık hakkında mahkûmiyet hükmünün kurulduğu 26/04/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
    2-Dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesi:
    Sanığın, Sağlık Bakanlığı"nın maddi varlığı olan sahte sevk belgeleri ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvurarak haksız menfaat temin ettiğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK"nin 158/1-d maddesinde öngörülen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla TCK’nin 157/1. maddesi uyarınca mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 29.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.