Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3449
Karar No: 2019/1880
Karar Tarihi: 09.05.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3449 Esas 2019/1880 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/3449 E.  ,  2019/1880 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı Kooperatif vekili avukat ... ile Kooperatif Başkanı ... geldiler. Gelenlerin huzuruyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, asıl davada davalı kooperatif üyeliğini devralan müvekkiline ait dairenin, bedeli tamamen ödenmiş olmasına rağmen süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 65.000,00 TL daire bedeli, 9.000 TL kira bedeli olmak üzere toplam 74.000,00 TL’nin tahsilini birleşen davada ise keşifte belirlenen ilave 10.000,00 TL daire bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekili devir sözleşmesinin müvekkilini bağlamadığını davacının peşin bedelli üye olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 22.01.2014 tarih ve 2013/6698 Esas 2014/352 Karar sayılı ilamıyla, normal statülü ortak olan davacıya ödenecek tazminatın yerleşik içtihatlardaki formüle göre hesalanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek asıl ve birleşen davalarda davacı yararına bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüyle 65.000,00 TL daire bedelinin ve 9.000,00 TL kira bedelinin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kendisine konut tahsis edilmeyen kooperatif üyesinin tazminat istemine ilişkindir.
    Kooperatiflerde tüm edimlerini yerine getiren üyelere verilecek herhangi bir bağımsız bölüm bulunmaması halinde bağımsız bölüm rayiç bedellerinin verilmesi, eksik ödemenin olması halinde üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli ise Dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir.
    a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
    b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
    c-Bundan sonra, yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiği ortaya çıkarılmalıdır.
    d-Bunu takiben, eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
    e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı, yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar, (c) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
    Dairemizin 22.01.2014 tarihli bozma ilamında davacının talep edilebileceği tazminat miktarının bu formüle göre hesaplanması gerektiği belirtilmiş ise de, hükme esas alınan 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda açıklanan şekilde hesaplama yapılmadığı, raporun yeterli inceleme ve araştırmaya dayalı bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Öte yandan, davacının kooperatife üye olurken 5.548,00 TL ödeme yaptığı, bunun dışında başkaca bir ödemesi bulunmadığı, normal statülü bir üye olarak, üye olduğu tarihten sonra da genel kurullarca belirlenen aidatları ödemekle yükümlü olduğu sabit olup eksik ödemesi bulunan davacının, konutun süresinde teslim edilmediğinden bahisle kira bedeli isteyemeceği de açıktır.
    Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın 166. (mülga HUMK 45.) maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların arasında bağlantı bulunması halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Davaların birleştirilmesi kararı üzerine davalar bir dosyada birleştirilir. Birleştirme kararı uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Birleştirilen davalardaki talepler ayrı ayrı değerlendirilir ve ayrı ayrı karar verilir. Fakat bunların tahkikatları ortak yürütülür. Davaların birbirinin içinde erimesi tek bir davaya dönüşmeleri gibi bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle davaların ayrı ayrı karara bağlanması yargılama giderleriyle vekâlet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
    Bu durumda, mahkemece, gerekirse mahallinde keşif yapılmak suretiyle kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyetine kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak, yukarıda belirlenen formül uyarınca, kendisine konut tahsisinin mümkün olmadığı anlaşılan davacının tazminat alacağının tutarının belirlenmesi, ortaya çıkacak sonuca göre, tazminat istemi yönünden asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı hüküm kurulması, asıl davadaki kira bedeli isteminin ise reddedilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı kooperatif yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı kooperatife ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi