8. Hukuk Dairesi 2018/4619 E. , 2019/11643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, vekil edeninin, 2466 ada 23 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan binanın zemin kat 4 numaralı bağımsız bölümünü teşkil eden dükkanın tapu kaydına göre maliki olduğunu, evvelce taşınmazın 1/2 hissesi müvekkiline, diğer 1/2 hissesi ise davalı adına kayıtlı iken ortaklığın giderilmesi davasına konu olup icra dairesi marifetiyle satılması neticesinde taşınmazı satın alan vekil edeninin taşınmazın tam hissesinin maliki olduğunu, icra dairesi görevlileri ile taşınmazın teslimi için ilgili adresine gidildiğinde taşınmazın, davalılardan ... ile oğlu ... tarafından çay ocağı olarak kullanılmak suretiyle işgal edildiğinin görülmesi üzerine bu kişilere taşınmazı tahliye etmeleri hususunda 3 günlük süre verilerek gerekli ihtaratın yapıldığını, sonrasında davalının, taşınmazın müvekkili tarafından satın alınmasını hazmedemeyerek ve kullanılmasına mani olmak amacıyla dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün arka duvarını kırıp delerek içeri girdiğini, dükkanın ön kapısını sökerek aldığını ve dükkanın arka kısmına pimapen olarak bir vitrin ve bir de kızaklı kapı yapıp kapıya zincir ve kilit takmak ve dükkanın sınırlarını değiştirmek suretiyle haksız müdahalede bulunduğunu, davalıya haksız müdahalesine son vermesi için ... 37. Noterliğinden keşide edilerek gönderilen 22.01.2014 tarihli ve 2173 yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğine rağmen haksız müdahalenin devam ettiğini açıklayarak, davalının anılan taşınmaza vaki haksız müdahalesinin önlenmesini ve davalının dükkanın arka duvarına yaptırdığı pimapen sürgülü kapı ve pencere ile kapı üzerindeki zincirin kal’ini talep etmiştir.
Davalı ise davaya cevabında dava konusu taşınmaza herhangi bir müdahalesinin olmadığını, davacının davayı kötüniyetle açtığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre, dava konusu dükkanın boş olması, kullanılmaması nedeniyle davalının müdahalesinin men’ine karar verilmesinin mümkün olmaması, ayrıca dava konusu edilen pvc (pimapen) sürgülü kapının dava konusu taşınmaz sınırları kapsamında olmayıp ortak alanda bulunuyor olması nedeniyle kapının kal’ine karar vermenin mümkün olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi üzerine; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, mülkiyet hakkına dayanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir.
Tapu kaydının incelenmesinde 2466 ada 22 parsel numaralı anataşınmazın 605,50 metrekare yüzölçümlü olduğu, bu taşınmaz üzerinde bulunan dava konusu zemin kattaki 4 numaralı bağımsız bölümün 4/600 arsa paylı ve çay ocağı niteliğinde olduğu, tam mülkiyetinin davacı ... adına olup kaydın 22.06.2010 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Keşfen alınan fen raporunda, projesinde 5,00 metrekare olan dava konusu zemin kat 4 numaralı çay ocağı niteliğindeki bağımsız bölümün, krokide A harfi ile gösterilen bölümünün 9,00 metrekare yüzölçümlü, B harfi ile gösterilen ve içerisinde bir takım eşyalar bulunan kısmın ise 5,20 metrekare yüzölçümlü olduğunun, çay ocağının projesine göre binanın ortak alanına yani koridor ve WC alanına doğru genişletildiği, sürgülü pvc kapının A ile B harfleri ile gösterilen bölümler arasına monte edilmiş olduğunun ve çay ocağının fiilen yüzölçümünün (A ile işaretli alan + B ile işaretli alan olmak üzere) 14,20 metrekare olduğunun belirtildiği görülmektedir. Keşfen alınan inşaat bilirkişisi ile mülk bilirkişisinin müşterek raporunda ise elatmanın önlenmesine esas olarak projesinde 5,00 metrekare olan fiili duruma göre 14,20 metrekare alanın genişletilmiş olan 9,20 metrekarelik kısmının yapı bedelinin 4.784,00 TL. olduğunun, genişletilen kısmın sökülmesi ve projesine göre çay ocağının gerçek sınırlarına çekilmesi için (eski haline getirilmesi için) gerekli malzeme ve işçilik masrafları toplam miktarının 2.500,00 TL + KDV olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Somut olayda, davacı vekili davada, müvekkilinin tam hissesinin maliki olduğu çay ocağı niteliğindeki taşınmaza, davalının, sınırları değiştirip genişletmek, mütemmim cüz niteliğindeki bazı kısımlarında (ön kapı ile arka taraftaki sürgülü pvc kapı) değişiklik yapmak suretiyle haksız müdahalede bulunduğunu ileri sürmüştür. Tapu kaydına göre davacı taşınmazda kat maliki olup kural olarak kat malikleri binanın ortak alanına vaki haksız müdahalelerin önlenmesi hususunda dava açabilirler. Durum böyleyken davacının dava konusu taşınmazda varlığını ileri sürdüğü haksız müdahalelerin davalı tarafından meydana getirilip getirilmediği hususunda araştırma ve inceleme yaparak, delillerin toplanması ve bilhassa tanıkların dinlenmesi neticesinde ulaşılan sonuca göre karar verilmesi gerekirken; taşınmazın boş olup kullanılmadığı, müdahale iddiasına konu kısımların taşınmazın sınırları dışında ve ortak alanda olduğundan bahisle yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.