Esas No: 2021/2842
Karar No: 2022/7055
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2842 Esas 2022/7055 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2842 E. , 2022/7055 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Sinop 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05.11.2020 tarih ve 2019/352 E. - 2020/407 K. sayılı kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.01.2021 tarih ve 2021/53 E. - 2021/99 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının, davalılardan Akbank Boyabat /Sinop şubesinin 0016962262 müşteri numaralı müşterisi olduğunu, 2008 yılında açılmış vadesiz döviz ( Euro) hesabı bulunduğunu, müvekkilinin yurtdışında bulunma izninin bitmesi nedeni ile kendisine yeni oturum izni verilmesi için başvuruda bulunduğunu, yeni oturum kartının gelmesini beklediği için yurda dönemediğini, Türkiye’ye geldiğinde hesabından para çekmek için bankaya başvurduğunda, hesaptaki 12.083,11 Euro'nun zamanaşımı nedeni ile davalı ...’ye devredildiğini öğrendiğini, bu hususta dava açmadan önce başvuru yapıldığını ancak bu taleplerinin olumlu yanıtlanmadığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62’nci maddesinin birinci fıkrasına ve 01.11.2006 tarih 26333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin” 8 . maddesine göre, bankalar nezdindeki her türlü mevduat, katılım fonu emanet ve alacaklar; hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir şekilde yazılı bir talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmazlar ise zamanaşımına uğrar" hükmünün bulunduğunu, ilgili yönetmeliğin 8. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bankaların bir takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan ve tutarı 250 TL ve üzerindeki her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların hak sahiplerini, başvuruda bulunmadıkları takdirde hesaplarının ...’ye devredileceği hususunda, izleyen takvim yılının Ocak ayı sonuna kadar iadeli taahhütlü mektupla uyarmak zorunda olduğunu, somut olayda bu usule uyulmayıp, davacıya usulünce haber verilmediğini, ...'ye yapılan bu devrin Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun olmadığının açık olduğunu belirterek mevduat hesabında bulunan 12.083,11 Euro'nun aynen, olmazsa fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davada husumetin müvekkili kuruma yöneltilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili kurumun pasif husumet sıfatı bulunmadığını dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını ve davanın yasal süre içinde açılmadığını, müvekkil kurumun bankaların yapmış olduğu bir hata ya da eksikliği tespite yönelik denetleme yetkisi ya da sorumluluğunun bulunmadığını savunarak öncelikle davanın husumet, zamanaşımı itirazları doğrultusunda usul yönünden reddine, esasa girilmesi halinde ise, itiraz ve beyanları doğrultusunda davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının yurtdışında bulunması nedeniyle kendisine ulaşan evrak olmadığını belirtmesinin 10 yıl içinde Türkiye'ye hiç gelmediği anlamına gelmediğini, davacının hiç bir zaman bankadaki parası ile ilgilenmediğini, 2008 yılında açılan bir hesaba 10 yıl içinde hiç bir işlem yapmadığını, yurtdışı adresini davalı bankaya vermediğini, bankanın haber verme yükümlülüğünün bildirilen adresle sınırlı olduğunu, 11/01/2019 tarihinde bankaya bildirilen adrese hatırlatma mektubunun gönderildiğini, müvekkili bankanın yasa ve yönetmeliklerin gerektirdiği her türlü yükümlülükleri yerine getirdiğini, Bankacılık Yasa'sına da uygun davrandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davada söz konusu yasal prosedürün tamamlanıp tamamlanmadığını denetleme ve bilme durumunda olmayan ve esasen bu hukuki sürece etkisi bulunmayıp yasa gereği paranın kendisine bırakıldığı kurum olan davalı ....'na husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, 5411 Sayılı Bankacılık Yasası'nın 62'nci maddesi uyarınca hesapta bulunan mevduatın zamanaşımı nedeniyle fona devredilmesi nedenine dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 62'nci maddesi “Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir. Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak ilanı müteakiben Fona gelir kaydedilir. Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Kurulca belirlenir” şeklinde, Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8'inci maddesinin de "Bankalar bir takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan ve tutarı 50 Türk Lirası ve üzerindeki her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların hak sahiplerini, başvuruda bulunmadıkları takdirde hesaplarının Fona devredileceği hususunda, izleyen takvim yılının Ocak ayı sonuna kadar iadeli taahhütlü mektupla uyarmak zorundadır." şeklinde düzenlendiği, somut olayda, davacının kendisine gerekli ihtarların yapılmadığını ileri sürdüğü, davalının ise gerekli ilanların yapılmasını müteakip hesaptaki mevduatın fona devredildiğini bildirdiği, bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğraması, bankaca gerçekleştirilecek ilan ve tebligatların yapılması koşuluna bağlı olduğu, sahipleri hakkında bu yönde uygulama yapılmadan banka nezdindeki hakları ve alacakları kendiliğinden zamanaşımına uğramayacağı ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/10606 E. 2014/17766 K.) dosya içeriğinden davacıya gönderilen ihtarın bila tebliğ dönmesinden sonra Tebligat Kanunu Hükümlerine göre tebligatın yapılmasına çalışılmadığı, bu amaçla bankaca tebligatın yapılabilmesi için herhangi bir girişimde bulunulmadığı, davacının mernis yerleşim yeri adresinin araştırılmadığı, davalı bankanın tebligat koşulunu sağlamadığı, dolayısıyla davacıya ait belirtilen mevduatın zamanaşımına uğradığının kabul edilemeyeceği, davalı bankanın tebligat koşulunu sağlamadığı gerekçesiyle davanın davalı banka yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, 5411 Sayılı Bankacılık Yasası'nın 62. maddesi uyarınca hesapta bulunan mevduatın zamanaşımı nedeniyle fona devredilmesi nedenine dayalı alacak istemine ilişkin olup, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ile gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, alınan bilirkişi raporunun hüküm tesisi için yeterli olup, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı banka vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı banka vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.130,59 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı bankadan alınmasına, 17/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.