8. Hukuk Dairesi 2011/3799 E. , 2012/1075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile Kadriye Akyürek ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.10.2009 gün ve 986/465 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, vekil edenlerinin yakın miras bırakanı ...’in davalıların yakın miras bırakanları Abdullah ve ...’in 2388 parsel sayılı taşınmazda mevcut paylarının 27.11.1958 tarihli senetle satın ve zilyetliğinin devralındığını; kaldı ki davalıların miras bırakanlarının ölümleri nedeniyle tapu kayıtlarının intikal görmediğini açıklayarak, 2388 parselin davalıların yakın miras bırakanları üzerindeki 1/6’şar payına ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kadriye Akyürek ve müşterekleri vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, harici satışın geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ve müşterekleri davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tarafların dip miras bırakanları Hasan oğlu ...’den intikal eden taşınmazda davalıların yakın miras bırakanlarının miras paylarının satın alındığı iddiasıyla açılan davada zilyetliğin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 2388 parsel; 14.020 m2 yüzölçümüyle, 845 tahrir sayılı vergi kaydına istinaden ...’in zilyetliğinde iken 1332 (1916) tarihinde ölümü üzerine mirasçılarına intikalen ve taksimen ..., ..., ..., ..., ...ve ... adlarına 1/6’şar payla ve tarla vasfıyla 21.6.1958 tarihinde tespit edilmiş, 27.11.1958 tarihinde kesinleşerek tapuya paylı mülkiyet şeklinde tescil edilmiştir.
Davacılar, nizalı taşınmazın paydaşlarından ... mirasçılarıdır. Davacı taraf öncelikle uyuşmazlık konusu taşınmazın davalıların miras bırakanları üzerindeki paylarının 27.11.1958 tarihli senetle satın alındığı iddiasıyla iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Nizalı payların satın alındığı iddia edilen tarih itibariyle taşınmaz tapuda paylı mülkiyet hükümlerine göre kayıtlı bulunmaktadır. Tapuya kayıtlı bir taşınmazın veya payın haricen satışı TMK.nun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir satış haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmez. Uyuşmazlık konusu taşınmaz ileri sürülen satın alma tarihi itibariyle dip miras bırakan ... adına kayıtlı olmadığı gibi, elbirliği mülkiyeti hükümlerine de tabi bulunmadığından mirasçılar arasında yazılı şekli yeterli kılan TMK.nun 677. (Senet tarihi itibariyle yürürlükte bulunan MK.nun 612.) maddeleri de somut olaya uygulanamaz. Davacıların harici satışa dayalı isteklerinin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı taraf, terditli olarak TMK.nun 713/ 2. maddesinde belirtilen ölüm sebebine dayalı iptal ve tescil isteğinde de bulunmuştur. Temyiz incelemesine konu davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan (bilahare Anayasa Mahkemesinin 17.3.2011 gün ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptal edilen) 713/2. fıkrası ölüm nedenine dayalı olarak açılan davaların başarıya ulaşması için bu fıkrada belirtilen koşullar yanında, aynı zamanda 713/1. fıkrasındaki koşullarında gerçekleşmiş bulunması gerekir. TMK.nun 713/1. fıkrasında; “tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir. Somut olayda, taraf tanıkları dava konusu taşınmazın uzun yıllardır boş bırakıldığını, keşif tarihi 23.3.2005 tarihinden 5-6 yıl önce davacıların zeytin dikerek yeniden tasarrufa başladıklarını bildirmiştir. Bu açıklamalara göre 12.6.1979 tarihinde ölen bir kısım davalıların miras bırakanı Abdullah Akyürek ile 21.10.1983 tarihinde ölen ...’in ölüm tarihinden itibaren dava tarihine kadar yirmi yıl süre geçmiş ve nizalı paylar dava tarihi itibariyle intikal görmemiş ise de, zilyetlik koşullarının inkıta uğradığından; bir başka anlatımla davacılar lehine gerçekleştiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca davanın bu nedenlerle de reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır.
Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına 23.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.