3. Hukuk Dairesi 2021/335 E. , 2021/10424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ..."nın Van Memursen Projesinden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile konut satın aldığını, sözleşmede teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiğini ancak teslim edilmesi gereken tarihte konutunun teslim edilmediğini,teslim etmediği her ay için emsal kira bedeli ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200,00 TL"nin davalıdan tahsilini istemiş; 07.06.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 18.650,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın HMK 150/5 maddesi gereğince Covid-19 pandemisi nedeniyle sürelerin durması da dikkate alınarak 17/07/2020 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsiline ilişkindir.
AAÜT göre davanın açılmamış sayılması halinde; MADDE 7–(1) Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.
Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
3-6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 73/2. maddesinde, “Tüketici mahkemeleri nezdinde Bakanlık, tüketiciler ve tüketici örgütleri tarafından açılan davalar 2/7/1964 tarihli 492 Sayılı Harçlar Kanununda düzenlenen harçlardan muaftır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Buna göre, davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, anılan yasal düzenleme gözetilmeksizin davacının harçtan sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “...3.400,00 TL...’’ ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “...1.700,00 TL maktu...” ifadelerinin yazılmasına, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "Alınması gerekli 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına," cümlesinin hükümden çıkarılmasına ve yerine "Davacı, harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, " cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.