
Esas No: 2015/41201
Karar No: 2016/5496
Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/41201 Esas 2016/5496 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin gerekçesiz olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... Şirketi vekili, .... ...ı dışında herhangi bir yerde davacı ve diğer iş arkadaşlarını istihdam etme olanağı bulunmayan şirketin, davacı da dahil olmak üzere -rızası ve bilgisi dışında işyerini devralan dava dışı .... AŞ işyerinde çalışmaya devam eden işçileri hariç- tüm işçilerinin hizmet akitlerini herhangi bir iş verememesine rağmen tüm ücretlerini ödeyerek – yargı kararı ile yeniden sözleşmesine devam edebilme umudu ile- devam ettirmiş ise de .... 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.11.2014 tarihli ihtiyadi tedbir kararının kaldırılması ve itirazın reddedilmesi üzerine bu çabasının sonuçsuz kalması, 4857 sayılı İş Kanununun 29.maddesi uyarınca Türkiye İş Kurumu"na bildirim yapmak ve yasal sürelere uymak suretiyle davacının iş akdinin işyeri kapanışı gerekçesiyle 10.01.2015 tarihinde feshedilmek zorunda kalındığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
Somut olayda davacı, davalı .... Şirketi bünyesinde dava dışı .... .AŞ"ye ait işyerinde çalışmakta iken davalı şirket ile dava dışı şirket arasındaki hizmet alım sözleşmesi 29.08.2014 tarihinde sonlandırıldığı ve ertesi gün (30.08.2014 tarihinde) dava dışı .... Şirketi ile yapılıp bu şirketin ... işyerinde faaliyetine başladığı anlaşılmıştır.
Hizmet alım sözleşmesinin sonlanıp ihalenin bir başka şirkete verilip bu şirketin de işyerine faaliyetine başlaması üzerine davalı .... Şirketi işçilerinin kısa bir süreliğine işyerine giriş kartlarının iptal edildiği ancak daha sonra Valilik izni ile işyerine girebildikleri, bu arada davalı .... Şirketinin, hizmet alım ihalesinin iptal edilmesi işlemi ile ilgili olarak .... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi"nde diğer davalı aleyhine dava açtığı ve bu davanın da Kasım ayında davalı .... Şirketi aleyhine sonuçlandığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yaklaşık 5 ay süren bu süreçte davalı .... Şirketi işçilerinin bir kısmının aşama aşama dava dışı .... Şirketi"nde çalışmaya başladığı ancak davacı ve arkadaşlarının ise davalı ile dava dışı ... İşletmesi AŞ arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sonlandırıldığı 29.08.2014 tarihinden itibaren -Valilik izni ile işyerine girmeye başladıkları tarihten itibaren- ... işyerine gelip iş yapmaksızın ancak davalı .... Şirketine ait sosyal alanlarda emre amade -davalı ile dava dışı şirket arasındaki problemlerin çözülüp iş başı yapmayı- şeklinde bekledikleri görülmüştür.
Kaldı ki hizmet alım sözleşmesinin sona erdiği tarihten fesih tarihi olan 10.01.2015 tarihine kadar .... prim ödemelerinin yapıldığı ve davalı .... Şirketinin beyanına göre de ücretlerinin ödendiği anlaşılmış ve yine dosyaya sunulan bu dönemlere ait bordrolar imzasız olsa da ücret tahakkuku olduğu görülmüş olup bu hali ile davacının iş sözleşmesinin devam ettiği, ortada fiili bir fesihten söz edilemeyeceği açıktır.
Özellikle aynı nedenlerle yapılan fesihler ile ilgili olarak daha önce Dairemiz incelemesinden geçen bir kısım dosyalarda dinlenen tanık beyanlarından davalı şirket ile bu dosyada davalı gösterilmeyen dava dışı .... ...... İşl.AŞ arasında yaşanan problemlerin çözümü sürecinde işçilerin yaklaşık 5 aylık süreçte ...da iş başı yapmaksızın bekletildikleri, her iki şirket arasındaki .... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi"nde devam eden davanın aleyhe sonuçlanması üzerine de davalı .... Şirketinin davacı ve arkadaşlarının iş sözleşmesini 10.01.2015 tarihinde “...firmanın .... Uluslararası ... İşletmeciliği AŞ ile 30.08.2014 tarihinden beri yaşanan ihtilafların neden olduğu işyeri kapanışı ve ekonomik durumun bozulması” gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmıştır. ( Bknz; Yargıtay 7.HD; 13.10.2015 tarih ve 2015/35559 E-2015/19027 K sayılı ilamı)
Her ne kadar davalı işverenler aleyhine daha önce açılan ve Dairemiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş bulunan bazı dosyalarda işe iade davasının süresinde açılmadığı kabul edilmiş ise de; bu dosyalara ilişkin Dairemiz kararlarında belirtildiği üzere “...alt işveren Mehmet Nuri Çiftçi işinde çalışan toplam 38 işçi, işyerine gittiklerinde 21.07.2011 tarihinde giriş kartları ellerinden alınarak 23.07.2011 gününden itibaren ...a alınmamak suretiyle iş akitlerinin eylemli olarak son verilmiştir. Bu olgu davacı arkadaşlarının Bölge Çalışma Müdürlüğü"ne verdikleri şikayet dilekçesi içeriğinden ve Bölge Çalışma Müdürlüğü tespitinden anlaşılmaktadır. Davacı ve arkadaşları açıkça bu tarihte “ polis zoru ile giriş kartları alınarak işten çıkarıldıklarını” beyan etmişlerdir...” şeklinde tespitler olduğu ve bu tespitlerden söz konusu dosyalardaki eylemli fesihlerin davacı ve arkadaşlarının beyanlarından açıkça anlaşıldığı ve dolayısıyla davaların süresinde açılmadığı görülmüştür. ( Bknz, Yargıtay 7 Hukuk Dairesi, 08.03.2013 tarih ve 2013/4944 E-2013/3822 K sayılı ilamı)
Dolayısıyla yukarıda belirtilen ve Dairemizden 2013 yılında geçen bu dosyalardaki kabulün mevcut temyize konu dosya yönünden dikkate alınamayacağı anlaşılmıştır. Zira temyize konu bu dosyada ise davacı ve davalı savunmaları ile yukarıda belirtilen hususlar gözetildiğinden iş ilişkisinin henüz devam ettiği ortada olup eylemli fesih halinden söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespitlerden sonra davacının açmış olduğu işe iade davası yönünden davanın süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Fesih yönünden yapılan değerlendirmede ise davalı .... Şirketi tarafından ileri sürülen fesih gerekçelerinin ispatlanmadığı anlaşılmış olup yapılan fesih işleminin de geçerli nedenlere dayanmadığı anlaşılmıştır. ( Bknz.Yargıtay 7.Hukuk Dairesi, 13.10.2015 tarih ve 2015/35573 E-2015/19041 K sayılı ilamı ile yine 29.02.2016 tarih ve 2016/5716 E-2016/4648 K sayılı ilamı)
Dolayısıyla yapılan fesih işlemi Dairemizce geçerli nedene dayanmadığı tespiti karşısında davacının işe iadesine karar vermek gerekmiş, kıdemi yaklaşık 7 yıl olduğu görülmekle takdir edilecek işe başlatmama tazminatının 5 aylık ücreti tutarında belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı .... .... ... tarafından yapılan feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen bu işverene İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı .... .... AŞ işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 ( beş ) aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
5-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalı .... .... AŞ"den tahsilinin GEREKTİĞİNE,
6-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin ödenen 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL harcın davalı .... .... AŞ den alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 133,50 TL yargılama giderinin davalı .... .... AŞ"den alınarak davacıya verilmesine, davalının yaptıkları yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
10-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.