21. Hukuk Dairesi 2013/3266 E. , 2014/3202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2010/740-2012/581
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı işyerinde 24.04.2006 – 08.11.2010 tarihleri arasında geçen ve davalı Kurum"a eksik bildirilen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının 24.04.2006 tarihinde işe başlayıp aralıklı olarak 18.10.2010 tarihine kadarki sürede 1586 gün çalıştığının, bu çalışmasının 335 gününün davalı Kurum"a bildirildiğinin, toplam 1.251 günün davalı Kurum"a bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı kahvehane işyerinde ocakçı olarak çalıştığını beyan eden davacı adına, davalı işyerinden verilen işe giriş bildirgesi bulunmadığı, davacının 01.11.2009 – 15.10.2010 ve 03.11.2010 – 04.11.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, davalı işyerinin 16.10.2009 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı ve 2009/10 – 2010/10. aylar arası dönem bordrolarının dosya arasında bulunduğu, davalı Kurum memurları tarafından 15.10.2010 tarihinde davalı işyerinde yapılan kontrolde; davacının ve H.. Y.."ın çalıştıklarının tespit edildiği, tutanakta işyerinin tescilsiz olduğunun yazdığı, davacının tespit sırasında davalı işyerinde, 2006 yılının Nisan ayından beri çalıştığını beyan ettiği, Kurum müfettişi tarafından hazırlanan 29.12.2010 tarihli raporda; tespit tutanağından itibaren bir yıl geriye gidilerek davacının 01.11.2009 tarihinden beri çalıştığının kabulü gerekecğini bildirdiği, davacının müfettişe verdiği ifadede; 01.11.2008 tarihinde ara verdiğini beyan ettiği, duruşmada alınan beyanında da ara verdiğini kabul ettiği, zabıta tarafından tespit edilen komşu işyeri tanıklarının ve bordro tanığının davacının davalı iş yerinde 1 yıl kadar çalıştığını beyan ettikleri, ancak yine komşu işyeri tanığı olan H.. Y.."ın davacının 2006-2011 yılları arasında çalıştığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi ile halen 5510 Sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlemeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmadır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise dinlenilen bordro tanığı ve komşu işyeri tanıklarının beyanları arasındaki çelişki giderilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; kahvehane olan davalı işyeri ve çalışanları ile ilgili olarak emniyet müdürlüğüne yapılan bir bildirim bulunup bulunmadığını araştırmak, davalı işyerinin bağlı olduğu belediyeden işyeri ve çalışanları ile ilgili herhangi bir tespit yapılıp yapılmadığını sormak ve dinlenilen bordro ve komşu işyeri tanıklarının beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla; zabıta marifetiyle ve davalı Kurum"dan sorularak başka komşu işyeri tanıkları tespit edip dinleyerek toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı İ.. I.."na iadesine
25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.