10. Hukuk Dairesi 2016/3430 E. , 2016/5094 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverene ait işyerinde 15.09.2003-25.09.2012 tarihleri arasında aralıksız geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Ayrıca 506 sayılı Kanunun 5. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 11. maddesi işyerinin tanımını sigortalının işini yaptığı yer olarak ifade eder. 4857 sayılı Yasa"nın 2.maddesine göre de; işyeri, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birim olarak tarif edilir. Keza işyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçeceği gibi; sigortalıların çalıştırıldığı işyeri devredilir veya intikal ederse, eski işverenin kuruma olan sigorta primi ile gecikme zammı ve faiz borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müteselsilen sorumludur.
Eldeki davada; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. ...İl Müdürlüğü’nün 14.10.2015 tarihli yazısı ekindeki kayıtlara göre, çalışmanın geçtiği 1025419.027 sicil nolu işyerinin 01.01.2001 tarihinde ... adına kanun kapsamına alındığı, 14.04.2011 tarihinde de “Nevi Değiştirme”, “Devir” şeklindeki kayıtlar ile ... adına tescil edildiği, dosya kapsamındaki tanık ifadelerinden de işyerinin 2010 yılına kadar ... tarafından işletilmekte iken 2010 yılından sonra ... tarafından devralındığı iddiasının bulunduğu anlaşılmakta olup, bu iki işveren arasında 506 sayılı Kanunun 82. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 89. maddesi uyarınca, işyerinin devri veya intikali halinde, eski işverenin Kuruma olan prim borçlarından yeni işverenin de müteselsilen sorumlu olacağı, bu nedenle devir öncesi dönem bakımından davaya her iki işveren hakkında da devam edilmesi gerektiği gerçeği göz önünde bulundurulmalı, davacının çalışmasının/çalışmalarının geçtiği işyerleri ve süreleri net bir biçimde tespit edilerek, hukuki anlamda geçerli bir devir olgusunun varlığının tespiti halinde, devir öncesi dönem yönünden devreden işverene de usulüne uygun husumet yöneltilmeli, devir öncesi çalışma döneminden hem devreden hem devralan işverenin müteselsilen sorumlu olacağı, devir sonrası dönem yönünden ise devreden işverenin tek başına sorumlu olacağı hususu da gözetilerek, tarafların gösterdiği deliller toplanarak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm “sair temyiz itirazları incelenmeksizin” bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ye iadesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.