11. Hukuk Dairesi 2017/3629 E. , 2019/1600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/01/2017 tarih ve 2015/732 E. - 2017/14 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen .../05/2017 tarih ve 2017/422-2017/517 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki araç kiralama sözleşmesi gereğince düzenlenen 14.06.2015 gün ve 036614 sayılı, 54.020,40 TL bedelli fatura borcunun ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini, borçlu ile müvekkili arasında daha önceden süregelen ticari bir ilişkinin bulunduğunu, bu ticari ilişkiye dayalı olarak düzenlenen daha önceki faturaların davalı tarafça ödendiğini, sadece takip ve dava konusu son fatura bedeli konusunda aralarında ihtilaf yaşandığını ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, takip konusu faturanın davacıya iade edildiğini, müvekkilinin davacıdan araç kiralamadığını, davacının daha evvel sunduğu hizmetler nedeniyle var olan borçların ödendiğini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu alacağın miktarı ve davalının açık muvafakatinin bulunmaması nedeniyle davacının tanık dinletme talebinin kabul edilemeyeceği, davacının ticari defter ve belgelerinde, 2015 yılı 5. ve 6. aylarına ilişkin toplam 54.020,40 TL bedelli faturanın, ödenmemiş alacak olarak kayıtlı olduğu ve cari hesaptan doğan toplam alacağın 54.061,95 TL olduğu, davalının ticari defterlerinde ise bu faturanın kayıtlı olmadığı gibi, davalının davacıya cari hesap bakiyesinden kalan bir borcunun veya alacağının bulunmadığı, 2015 yılı 5. ve 6. aylarına ilişkin 54.020,40 TL"lik servis taşımacılığının davalı tarafın isteği üzerine davacı tarafından gerçekleştirildiğinin ve bedelinin ödenmediği hususunun ispatının davacı tarafın yükümlülüğün de olduğu, alacağın davacı tarafından yazılı deliller ile ispat edilemediği, davacı tarafın yemin teklifinin, talimatla dinlenilen davalı temsilcisince kabul edilerek, "14/06/2015 gün ve 036614 seri
nolu ve 54.020,40 TL bedelli fatura konusu araç kiralama işinin yapılmadığına, önceden yapılan işlere dair bütün ödemelerin yapıldığına, cari hesap ilişkisinden dolayı davacı tarafa borçlarının olmadığına, fatura konusu işin yapılmadığına dair" yemin edildiği, bu durumda davacı tarafın alacağın varlığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karara verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, TMK’nın 6. maddesi uyarınca, kural olarak yasada aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmek durumunda olduğu, somut olayda taşıma sözleşmesinin varlığını ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacı tarafça taşıma yaptığına dair delil olarak herhangi bir belgenin ibraz edilemediği, taşımanın yapıldığı tarihteki değer itibariyle akdi ilişkinin tanıkla ispatının da mümkün bulunmadığı davalı temsilcisinin de yemini eda ettiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye ...,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.