Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4714
Karar No: 2018/1996
Karar Tarihi: 11.04.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4714 Esas 2018/1996 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki cari hesap şeklinde çalışmaya dayalı olan davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Davacı tarafın aldığı Playstation 4 ürünlerinin hukuki ayıplı olduğu ve dolayısıyla davalının sözleşmeden dönme ve ödeme yapmama hakkı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak yapılan temyiz başvurusu sonucunda Mahkeme, davalının ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle davacının alacağının 133.599,82 TL olduğu ve takibe haksız olarak itiraz ettiğini tespit ederek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, TTK'nın 23. maddesi ve TBK'nun 225. maddesi kararda geçmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2017/4714 E.  ,  2018/1996 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek.Av. ..." in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, davacının davalı ile cari hesap şeklinde çalıştığını 133.600,01 TL alacaklarını tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirket ile davalı şirketin ürünlerini iade alınması şartına bağlı olarak çalıştığını, davalı şirket tarafından sipariş edilip, teslim edilen ... marka Playstation 4 ürünleri marketlerde satışı devam ederken ... Eurasra Pazarlama A.Ş tarafından davalıya gönderilen yazıda satışa sunulan ürünlerin CE sertifikasına sahip olmadığı ve ürünlerin satışının yasak olduğunu bildirilince derhal durumun ihtarla davacıya bildirilip, ürünlerin iade alınmasının istendiğini, ancak davacının ürünlerin bir kısmını alıp bir kısmını tüm taleplerine rağmen almayıp, haksız olarak icra takibi yaptığını, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi ürünlerin depolanması nedeniyle depolama ücreti alacağı olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre davacı tarafından davalıya satılıp teslim edilen ... marka Playstation 4 ürününde (CE) işaret ve sembolü olmadığı, ürünlerin satışı için zorunlu olan (CE) standartlarını taşımadığından hukuki ayıplı olduğu, davacının ağır kusur ve hukuki ayıplı mal teslim etmesinden dolayı davalının sözleşmeden dönme ve bakiye takip konusu satım tutarını ödememe hakkı olduğundan 03.07.2014 tarihli ihtarla bu hakkını kullanan davalının savunmalarının kabulü ile davalıda bulunan ayıplı ürünlerin talep hakkı bulunan davacının kanıtlanamayan davasının reddi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 03.11.2016 tarih, 2016/5844 E. - 2016/14283 K. sayılı ilamı ile “ Taraflar arasındaki uyuşmazlık satıcının ayıplı mal sattığı iddiasından kaynaklanmaktadır. Davacı, davalı ... marka 972 adet bilgisayar oyun konsolu satmış, davalı satın aldığı malların faturalarını ticari defterlerine kaydetmiş, ancak malları satın aldığı tarihten yaklaşık 4 ay sonra ayıp iddiası ile ellerinde kalan malları davacıya iade etmek istemiştir. Ayıp iddiası mallar üzerinde "CE" işareti bulunmadığı hususuna dayanmaktadır. Bu yön ilk bakışta görülebilecek açık ayıp niteliğinde olup 6102 sayılı TTK"nun 23. maddesi uyarınca iki (2) günlük ayıp ihbar süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması gerekir. Açıkca görülebilecek bu konuda ağır bir kusurda söz edilemeyeceğinden olayda 6098 sayılı TBK"nun 225. maddesi hükmünün uygulanabilirliğide bulunmamaktadır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafça satılan ve davalı defterinde de kayıtlı olan ... marka bilgisayar oyun konsolunun açık ayıplı olduğu halde davalı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından davacının bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda belirlenen ve ihtilafsız olan bakiye 133.599,82 TL likit alacağı olduğu halde davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği, işlemiş faiz alacağından feragat eden davacının süresinde açtığı davayı bu şekilde kanıtladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 133.599,82 TL üzerinden takip tarihinden itibaren avans faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına, alacak likit olduğundan alacağın %20 tutarı inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yerel mahkeme tarafından verilen 11.12.2015 tarihli davanın reddine ilişkin karar taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş, 01.11.2016 tarihinde verilen duruşma gününe davacı vekili gelmiş, davalı vekiline çıkartılan tebligat adresten ayrıldığı için bilatebliğ iade edilmiş, davacı vekilinin duruşma talebinden vazgeçmesi üzerine dosya üzerinden yapılan temyiz incelemesi sonucu yerel mahkeme kararı Dairemizin 03.11.2016 tarihli 2016/5844 Esas-2016/14283 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Dava dosyası Yargıtay"da iken davalı vekili Av. ... tarafından UYAP üzerinden 11.04.2016 tarihinde vekillikten çekildiğinin bildirildiği, dosyanın Yargıtay"da olması nedeniyle bu çekilme hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı, dosyanın Yargıtay"dan dönmesinden sonra Yargıtay bozma kararının davalı vekili Av. ..."a tebliğe çıkarıldığı, vekilin istifa ettiğinden bahisle tebligatı almadığı, daha sonra Yargıtay ilamının davalı asile Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, yeniden yapılan duruşmaya da davalı şirketin Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak çağrıldığı ve neticede yerel mahkemece ikinci kararın verildiği, bu ikinci kararın tebliği aşamasında davalı şirketin birleştiği ... Holding A.Ş. tarafından durum farkedilerek kararın temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Bu oluşa göre davalı vekilinin çekildiği hususunun davalı asile tebliğ edilmemesi, vekil çekilirken müvekkili şirketin ... Holding A.Ş. ile birleştiği belirtilerek birleşilen şirket adresi de belirtildiği halde bu hususların dikkatten kaçırılmış olması, davalının hukuki dinlenilme hakkının ve temel usul kurallarının ihlali sonucunu doğurmuştur.
    Mahkemece yapılması gereken iş, şayet Dairemizin işbu bozma kararına karşı direnilmeyecekse bozmaya uyulduktan sonra, usul hükümlerinin ağır ihlali nedeniyle yok hükmünde bulunan ve Dairemizce bu nedenle bozulan karara ilişkin esasın idari bir kararla kapatılarak öncelikle Dairemizin 2016/5844 E.-2016/14283 K. sayılı ve 03.11.2016 tarihli bozma kararını davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilip davalı vekilince karar düzeltme yoluna gidilirse dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi, gidilmezse bozma kararına uyulup uyulmayacağı yönünde işlem yapmak üzere dosyanın yeni bir esasa kaydedilip taraf vekillerinin usulüne uygun şekilde duruşmaya çağrılarak yok hükmünde olan işlemlerin usulüne uygun şekilde yapılarak yeni bir karar verilmesinden ibarettir.
    Açıklanan nedenlerle davalının temyiz talebinin bu sebeple kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi