Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/876 Esas 2016/5089 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/876
Karar No: 2016/5089
Karar Tarihi: 07.04.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/876 Esas 2016/5089 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/876 E.  ,  2016/5089 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerine aykırı olarak usulsüz tebliğ halinde ise, tebligat gerçekleşmemiş sayılmaktadır.
    Eldeki davada, davacının mernis kayıtlarına göre ...adresinde ikamet etmesi, daha önce ise ... adresinde kayıtlı olması, Kuruma intikal eden işe giriş bildirgelerine göre de Kurum tarafından davacının Selçuklu/Konya adresinin bilinen adresi olmasına rağmen, davacının anne-babasının ikamet ettiği Ilgın/Konya adresinde, “birlikte sakin babasına” şerhi ile yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve öğrenme tarihinden bir gün sonra 15.08.2014 tarihinde açılan işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, davacının ödeme emrinin iptali isteminin hak düşürücü süre içinde ileri sürdüğü kabul edilip, işin esasına girilerek davacının iddiaları hakkında bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.