4. Ceza Dairesi 2015/8594 E. , 2018/5787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suçtan zarar gören ""Doğan Karcı"" olmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında, katılan sıfatıyla ..."in isminin yazılması suretiyle CMK"nın 232/2-b madde ve fıkrasına aykırı davranılması,
2-Sanığın yüzüne karşı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken itiraz süresinin ne zaman başlayacağı belirtilmeyerek kanun yolunda yanılıgılı uygulamaya yol açılması ve kararın sanığa da tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağı gözetilmeden yazılı biçimde hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
3- Kabule göre ise;
a-Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçların, TCK"nın 86/2. maddesi uyarınca hükmolunan kasten yaralama ve aynı Kanunun 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen bu suçlar önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, kasten yaralama ve hakaret suçları yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış
olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
b-Diğer mağdur sanık Doğan"ın sanıkların çalıştığı işyerine gelerek eski eşi Eda ile tartışması üzerine sanık ... ile hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanık Hüsnü"nün tarafları ayırmaya çalıştıkları ve mağdur Doğan"a ""bu mekana gelme seni döveriz, pişman olursun"" şeklinde sözler söyleyerek tehdit ettiklerinin iddia ve kabul edildiği anlaşılmakla; sanıkların atılı suçu inkar etmeleri ve olayla ilgili bilgi ve görgüsü olan tanığın da bulunmaması, katılan ..."nın beyanında sanıkların ""bir daha buraya gelme, huzurumuzu kaçırma"" biçiminde sözler söylediklerini ve mağdur Doğan"ı itekleyerek dışarı çıkardıklarını belirtmesi, ancak herhangi bir tehdit sözünden bahsetmemesi karşısında, hangi delillere göre sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-Ani gelişen olayda sanıkların birlikte tehdit etme yönünden fikir ve irade birliğinin ne şekilde oluştuğu karar yerinde belirtilmeden, yetersiz gerekçeyle TCK"nın 106/2-c madde ve fıkrasının uygulanması,
d-Sanığın kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkum edilmesi nedeniyle TCK"nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
e-Mahkemece, sanığın iddianmade belirtilen tehdit sözlerini söylediğinin ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlemediğinin kabul edilmesi halinde,
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ün temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, diğer sanık Hüsnü hakkında hükmün açıklanmasına karar verilmesi halinde bozma nedenlerinin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.