16. Hukuk Dairesi 2015/16212 E. , 2015/11879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 480 ve 685 parsel sayılı sırasıyla 126000 metrekare ve 40000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kayıtları nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı .. 685 parsel sayılı taşınmaza yönelik, ...., .. ile ... ve..... ise 685 parsel sayılı taşınmaza yönelik ayrı ayrı vergi kaydına, bağışlamaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı ...., ... ile ... ölümleri üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 685 parsel sayılı taşınmazın payları oranında davacı ...mirasçıları adlarına, 480 parsel sayılı taşınmazın ise payları oranında davacılar .... ile.. ve Mehmet mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 480 ve 685 parsel sayılı taşınmazların yitik ve kaçak kişilerden kalmadığı, 480 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacılar ..... ve arkadaşları lehine, 685 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davacı ... lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Mahkemece dosya içerisindeki belirtmelik tutanaklarında çekişmeli 480 ve 685 sayılı kadastro parsellerine denk gelen tevzi parselleri tespit edilmemiş, belirtmelik tutanağında tevzi parsellerine dayanak tapu veya vergi kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmamış; fen bilirkişi raporu ve eki krokide keşfi izlemeye elverişli nitelikte bulunmadığı gibi mera haritası, toprak tevzi haritası ve kadastro paftasında sabit sınırlardan başlanılıp, ölçeği eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle taşınmazın hangi bölümünün kesin olarak tevzi haritalarının kapsamında kaldığı, hangi bölümünün mera haritası kapsamında kaldığı aynı harita üzerinde net bir şekilde gösterilmemiş, taşınmazın öncesinin zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olması halinde mera olarak sınırlandırma tarihine ve tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 46/1. maddesinde öngörülen diğer koşulların da gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırılmamış, keşif sırasında dinlenilen bilirkişi ve tanıkların beyanları çekişmeli 685 parsel sayılı taşınmaza komşu 684 parsel ile çekişmeli 480 parsel sayılı taşınmaza komşu 479 parsel sayılı taşınmazın hükmen kanunları uyarınca Hazineye kalan yerlerden olduğu dikkate alınmak suretiyle değerlendirilmemiştir. O halde, doğru sonuca varabilmek için öncelikle, toprak tevzi çalışmaları sırasında oluşan tapu kaydının tesisine esas belirtmelik tutanakları araştırılarak, bulunması halinde 1962 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında bu taşınmazlar yönünden herhangi bir kayıt ya da belgenin uygulanıp uygulanmadığı belirlenmeli, varsa tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları dayanağı kayıtlarıyla birlikte celp edilmelidir. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra davada menfaati bulunmayan komşu köylerden seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, zirai bilirkişi, fen bilirkişisi, hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, taraf tanıkları ve kadastro tespit bilirkişilerinin huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli parselleri kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli parsellerin öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak ya da kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca Hâzineye intikal etmesi gereken yerlerden olup olmadığı komşu taşınmazların niteliği dikkate alınmak suretiyle belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, zirai bilirkişiden taşınmazın değişik yönlerden gösteren fotoğraflar da eklenmek suretiyle ayrıntılı, denetlemeye elverişli rapor alınmalı, fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, bir beldede geçmişte kaçak ve yitik kişilerin yaşamış olmasının, o yöredeki tüm taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kaldığı anlamına gelmeyeceği, göz önünde bulundurulmalı, çekişmeli taşınmazların mera haritası kapsamında kalması halinde Toprak Tevzi Komisyonu tarafından yapılan mera sınırlandırma tarihi, tevzi tapusu kapsamında kalan bölüm olması halinde tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar, Kadastro Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.