10. Hukuk Dairesi 2016/1765 E. , 2016/5071 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin ve bağlanan yaşlılık aylığının geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu olayda; davacıya, 22.03.1985-30.06.1996 tarihleri arasında 4088 gün ...5 tarihleri arasında 2606 gün 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigorta ve 540 günlük askerlik borçlanma süresi ile 01.02.2009 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığı bağlandığı; davalı Kurumca 2011 yılında gerçekleştirilen işlemle davacının Bağ-Kur sigortalılığına esas oda kaydı geçersiz sayılarak sadece vergiye kayıtlı olduğu dönemler ...sigortalısı sayılıp, toplam prim gün sayısı yeterli olmayacağından yaşlılık aylığının iptal edildiği, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin ve bağlanan yaşlılık aylığının geçerli olduğunun tespiti istemiyle açtığı davada Mahkemece davanın reddine karar verildiği, verilen ilk kararın, Dairemizin 07.11.2014 günlü 2014/19619 E. ve 2014/23105 K. sayılı ilamı ile, davacının,... Emniyet Müdürlüğü tarafından 09.11.1984 tarihinde verilen şoför çalışma karnesinde oda üye numarasının 3661 olduğunun ve 09.11.1985 tarihine kadar değişik illere yolcu taşıma işlemlerinin yazılı olduğu; oda üye defterinde 3660 sıradaki üyenin 06.01.1982, 3662 sıradaki üyenin 06.01.1992, 3663 sıradaki üyenin 06.01.1982 tarihinde kaydının yapıldığının belirtildiği, 3660. sıradaki üyeden itibaren 10 yıl üye kaydedilmemesinin olağan olmadığı gibi, davacı ve ondan sonra gelen üyenin 1992 yılında kaydı yazılıp, daha sonra gelen üyenin 1982 yılında kaydının nedeni üzerinde durulmadığı, üyelerin iki sıra numarası ile kayıtlarının mevcut olup, kullanılan kalem ve yazı karakterinin aynı özellikte olması gözetildiğinde, uzun süre aynı kişi ve kalemle üye kaydedilemeyeceği değerlendirilip, üyelerin kaydedildiği daha önceki defterden yeni üye defterine aktarım yapılıp-yaılmadığı, bu aktarım sırasında maddi hata ile davacı ve ondan sonra gelen üyenin kayıt tarihi yazılırken yapılan hatanın defter üzerinde düzeltilip-düzeltilmediği
üzerinde durulması; bu konuda oda yönetimi ve yazım işini yapanın beyanına başvurulup, gerektiğinde diğer sayfaları da kapsayacak şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca, davacı adına uyuşmazlık konusu dönemde araç kaydı olup-olmadığı, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının bulunup-bulunmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi yönüyle bozulması üzerine, anılan ilama uyularak gereken inceleme ve araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; ...ri ile 01.06.1992 noter tasdik tarihli karar defterinin incelenmesi neticesinde ...görevlilerince düzenlenen ve davacının 3661 kayıt sicil numarası ile anılan odaya kayıt tarihinin 06.01.1982 olduğunu belirten 03.12.1996 tarihli inceleme tutanağı, davacının anılan odanın 3661 numaralı üyesi olduğunu belirten ve 09.11.1985 tarihine kadar değişik illere yolcu taşıma işlemlerinin yazılı olduğu ... tarafından 09.11.1984 tarihinde verilen şoför çalışma karnesi, tanık olarak bilgi ve görgüsüne başvurulan oda başkanı M. Terzi"nin davacının üye olarak kaydedildiği daha önceki defterden yeni üye defterine aktarım yaptığı esnada tarihi yanlış geçirmesi nedeniyle düzeltme yaptığı yönündeki beyanı, davacıdan 06.01.1982 tarihinde kaydiye ve aidat ücreti alındığını gösteren...dosya kapsamı dikkate alındığında, davacının 06.01.1982 tarihinden itibaren anılan odaya kayıtlı olduğu ve ihtilaf konusu olan 22.03.1985-30.06.1996 tarihleri arasındaki dönemde 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresi ile bağlanan yaşlılık aylığının geçerli olduğu belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.