15. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4858 Karar No: 2017/5530 Karar Tarihi: 06.02.2017
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/4858 Esas 2017/5530 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli ... ve diğer şüpheliler hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Ancak, kanun gereği Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu ve müştekinin iddialarıyla ilgili uzman bir bilirkişi raporu alınması gerektiği belirtildiği için, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetli olmadığına karar verildi ve mahkeme kararı bozuldu. Kanunlar arasında 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi ve 309. maddesi yer alıyor. Bu maddeler, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapma zorunluluğunu ve kanun yararına bozma talebini açıklıyor.
15. Ceza Dairesi 2016/4858 E. , 2017/5530 K.
"İçtihat Metni"
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli ... ve diğer şüpheliler haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/02/2016 tarihli ve 2015/18316 soruşturma, 2016/2459 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/03/2016 tarihli ve 2016/971 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26.10.2016 gün ve 94660652-105-34-6547-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 24/11/2016 gün ve 2016/390544 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, şüpheliler hakkında üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair yeterli şüphe oluşturacak delilin elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, müştekinin, site aidatlarının usulsüz harcandığına yönelik iddiaları ile bu iddiayı destekler nitelikte düzenlenen 10/04/2015 tarihli ve 2015/02 sayılı denetim raporu karşısında, site hesapları üzerinde uzman bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Şikâyetçinin iddialarını destekleyen 10.04.2015 tarihli denetim raporu karşısında; mevcut site yönetiminden 2014 yılına ait defter ve belgeler ile muhasebe kayıtlarının müzekkereyle ya da bizzat çağrılacak şikayetçiden istenilmesinden sonra belgelerin gönderilmesi halinde, site hesapları üzerinde uzman bilirkişi raporu aldırılması yönünde soruşturmanın genişletilmesi sonucunda şüphelilerinin hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bakırköy 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08.03.2016 tarih ve 2016/971 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.