Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/15100
Karar No: 2020/10297
Karar Tarihi: 08.10.2020

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/15100 Esas 2020/10297 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/15100 E.  ,  2020/10297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Dairemiz 19/12/2019 tarih 2019/3719 E. ve 2019/19856 K. sayılı ilamı ile sanığa gerekçeli kararın usulüne uygun olarak ve ilamda belirtilen ihtar ile tebliği istenmiş ise de; sanığa yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adreste tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
    Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." Aynı maddenin 6099 sayılı Kanun"un 9. maddesiyle değiştirilen 2. fıkrasına göre ise; "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." Tebligat Kanunu"nun 35/2. maddesine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için, daha önce aynı adrese Kanun"un gösterdiği usullere uygun bir tebligat yapılmış olması ve muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de tespit edilememesi gerekmektedir. Aksi halde aynı Kanun"un 35. maddesine göre tebligat yapılması mümkün değildir.
    Tebligat Kanunu"nun 28. maddesinde, "Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıki maddeler mucibince tebligat yapılamıyan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir." hükmünün yer aldığı, yine aynı şekilde Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 48. maddesinde “bu Yönetmelik hükümleri uyarınca kendisine tebligat yapılamayan, tebliğ memuru tarafından adresi tespit edilemeyen, adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri adresi bulunmayan kişinin adresinin tespiti için tebligatı çıkaran merci tarafından adres araştırması yapılır. Tebligatı çıkaran merci, muhatabın adresini öncelikle resmî veya özel kurum ve dairelerden, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırabilir ve tespit ettirebilir. Yapılan araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde adres meçhul sayılır. Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
    Somut olayda, sanığın 17/12/2014 tarihli duruşmada alınan ifadesinde, savunmasını kendisinin yapacağını beyan ettiği, 5271 sayılı CMK"nın 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları gereğince sanığa zorunlu müdafi atanmasını gerektirecek bir durum da bulunmadığı, sanığa soruşturma aşamasında ve sorgu sırasında atanan müdafiinin duruşmaya çağrıldığı, ancak yargılama sırasında bu müdafii ile aynı anda hazır bulunmadığı bu nedenle müdafiilik ilişkisinin kurulmadığı, duruşma davetiyesinin sehven müdafiye çıkarıldığının Mahkemece tespit edildiği, gerekçeli kararın sanığın sorgusu sırasında mahkemeye bildirdiği iki adresten iş yeri olan adresine gönderildiği, ancak tebligat evrakının mahkemesine iade edildiği, bunun üzerine kararın bu müdafiye tebliğ edildiği, müdafiinin ve sanığın yokluğunda verilen 02/03/2015 tarihli kararın ise, sanık müdafii Av. ... tarafından temyiz edildiği anlaşılmış ise de, anılan müdafiinin sanık hakkında verilen kararı temyize yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün bizzat sanık ...’a tebliğinin gerektiği, ancak sanığa çıkarılan tebligatın iade geldiği, Dairemiz 19/12/2019 tarih 2019/3719 E. ve 2019/19856 K. sayılı ilamı ile sanığa gerekçeli kararın usulüne uygun olarak ilamda belirtilen ihtar da eklenerek tebliğ edilmesinin istendiği, Mahkemece gerekçeli kararın Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca tebliğe çıkarıldığı, yapılan tebligatın ise yukarıda anlatılan usule uygun olmadığı anlaşılmakla;

    Açıklanan nedenlerle, gerekçeli kararın ve Dairemizin iade kararının MERNİS adresi bulunmayan sanık ...’a Tebligat Kanunu"nun 28. maddesinde (ilanen tebligat) ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 48. maddesinde belirtilen yöntem izlenmek suretiyle tebliği ile, müdafiinin temyizine onayı olup olmadığını bildirmesi, bu konuda beyanda bulunmadığı takdirde temyizi reddetmiş sayılacağı, Av. ...’nun temyiz talebinin geçersiz sayılacağı hususunun tebligat belgesinde açıklanması, temyize onay vermesi veya temyiz dilekçesi sunması halinde temyiz dilekçesinin de eklendikten ve ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi