Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7158
Karar No: 2022/1139
Karar Tarihi: 31.01.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7158 Esas 2022/1139 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı trafik kazası sonucu eşini kaybettikten sonra maddi tazminat talebinde bulundu. Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararıyla kısmi olarak kabul edilen başvuruya yapılan itirazda faiz yönünden düzeltme yapıldı. Ancak dava şartı olan teminat konusu araştırılmadan karar verildiği için karar resen bozuldu ve İtiraz Hakem Heyeti kararı bozuldu. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 48. maddesi, bu davalarda yabancı gerçek ve tüzel kişilerin teminat gösterme yükümlülüğünü düzenliyor. Kanunun 2. fıkrasında mahkeme, yabancı davacıların teminattan muaf tutulabileceğini belirtiyor. Karşılıklılık ise iki devlet arasında imzalanan bir anlaşma veya kanuni/fiili karşılıklılık şeklinde sağlanabilir. Yukarıda bahsedilen karşılaştırılmaya dayalı teminat düzenlemelerinden biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi'dir.
4. Hukuk Dairesi         2021/7158 E.  ,  2022/1139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/05/2019 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacı itirazlarının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının faiz yönünden düzeltilmesine, tarafların diğer itirazlarının reddine dair verilen 14/11/2019 tarih ve 2019/İHK-17013 sayılı kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; 14/10/2018 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın yaptığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu konumundaki davacının eşi olan desteğin vefat ettiğini, davalıya başvuru yapıldığı, ancak ödeme yapılmadığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak 23.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 16/0/2019 tarihli dilekçesiyle talebini 198.153,68 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddi gerektiğini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle başvurunun kısmen kabulü ile 158.522,00 TL tazminatın 03/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara taraf vekilleri tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı itirazının kısmen kabulü ile faiz yönünden uyuşmazlık hakem heyeti kararının düzeltilmesine, tarafların diğer itirazlarının reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
    İtiraz Hakem Heyetince işin esasına girilerek davacının itirazının kısmen kabulü ile faiz yönünden hakem kararının düzeltilmesine, taraf vekillerinin diğer itirazlarının reddine karar verilmiş ise de, dava şartı olan teminat hususu resen araştırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
    5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 48. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır.” 5718 sayılı Kanun’da teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
    5718 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
    Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
    Davacı Irak uyruklu olup, Hakem Heyetince teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    5178 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 2. fıkrasında dava açanın karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden, öngörülen teminat hususu Mahkemece resen gözetilmelidir.
    Şu halde İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının statüsü belirlenerek teminattan muaf olup olmadığı hususu Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünden sorularak davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, doğrudan işin esasına girilmesi doğru olmamış, hükmün bu yönden resen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan ve resen görülen nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi