Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/1408 Esas 2010/13756 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1408
Karar No: 2010/13756
Karar Tarihi: 03.06.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/1408 Esas 2010/13756 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/1408 E.  ,  2010/13756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 26/11/2009
    NUMARASI : 2009/572-2009/1001

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Takibin dayanağı olan Mersin Tüketici Mahkemesi’nin 01.07.2008 tarih ve 2007/102 esas – 2008/207 karar sayılı ilamı ile, dava konusu edilen .............. plakalı ............... marka aracın davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen “0” km misli ile değiştirilmesine karar verildiği görülmektedir.
    İlam borçlusu ...........AŞ. şikayet dilekçesinde; icra müdürlüğünce, uzman bilirkişi marifetiyle, aracın değerinin tespitinin İİK’nun 24.maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
    İİK’nun 24.maddesinin 3-4-5 ve 6.fıkralarında; “hükmolunan taşınır mal veya misli borçlunun yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıyla verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda bulunan değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine hacet kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı belirtildiği gibi, hükmolunan taşınırın değerinin borsa veya ticaret odalarında, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı, ilgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet haklarının olduğu” düzenlenmiştir.
    İcra müdürlüğünce değer tespitine esas olmak üzere Mersin Ticaret Odası’na yazı yazılarak, aracın “0” km olarak değerinin ne olacağının sorulması gerekirken İİK’nun 24.maddesine aykırı şekilde doğrudan bilirkişi marifetiyle değerinin tespit edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece şikayetin yukarıda yazılı ilkeler çerçevesinde kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.