11. Ceza Dairesi 2020/1129 E. , 2020/3637 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 24/02/2020 tarih ve 2019/16137 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/02/2020 tarih ve KYB-2020/27516 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.740,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2013 tarihli ve 2013/38 esas, 2013/311 sayılı kararının 25/04/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 06/03/2018 tarihinde işlediği kasıtlı suç sebebiyle hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 203/1, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.740,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/05/2019 tarihli ve 2019/40 esas, 2019/627 sayılı kararının "benzer olaylar nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/03/2016 tarihli ve 2015/1121 esas, 2016/111 karar ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 30/10/2013 tarihli ve 2012/11480 esas, 2013/15670 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşabilmesi için kanunun veya yetkili makamların emri uyarınca konulmuş bir mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi gerektiği, ihaleye dayalı olarak elektrik dağıtımı yapan ve kamu görevlisi statüsü bulunmayan özel şirket görevlilerince yapılacak mühürlemelerin ihlali durumunda ise anılan suçun oluşmayacağı nazara alındığında, somut olayda, sanığın ilk kez 28/07/2009 tarihinde mühürlenen elektrik sayacının mührünü bozarak elektrik kullandığının 15/12/2011 tarihinde tespit edildiği, aynı gün ikinci kez sayacın mühürlendiği fakat sanığın bu kez de bu mühürü bozarak elektrik kullanmaya devam ettiğinin 05/04/2012 tarihli tutanak ile tespit edildiği ve yapılan yargılama neticesinde sanığın anılan eylemler nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, özelleştirme uygulamaları neticesinde eylemlere konu elektrik dağıtım ve satışının Yeşilırmak Elektirk Dağıtım A.Ş."ne 29/12/2010 tarihinde devredilmesi karşısında, sayacın ilk kez mühürlendiği 28/07/2009 tarihinde henüz devir işlemi gerçekleşmediğinden yetkili makam tarafından konulan mühürleme işlemi bulunduğundan bu mührün bozulması ile anılan suçun yasal unsurlarının oluştuğu ancak, söz konusu işin anılan şirkete devrinden sonra 15/12/2011 tarihinde ikinci kez konulan mührün ise yetkili bir makamın emri ile konulmadığı, dolayısıyla yalnızca 28/09/2009 tarihinde konulan mührün bozulması nedeniyle sanığın cezalandırılması cihetine gidilmesi, sonraki eyleme ilişkin ise beraat kararı verilmesi gerekirken, sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edildiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; 28/07/2009 tarihli mühürleme tutanağının aslı ya da onaylı bir suretinin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulmadığı, dosyanın bu haliyle kanun yararına bozma talebini incelemeye elverişli olmadığı anlaşılmakla, belirtilen eksikliğin giderilmesi bakımından dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 29.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.