Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/641
Karar No: 2019/583
Karar Tarihi: 18.04.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/641 Esas 2019/583 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketten çıkarılma ve şirketin feshi davasında ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara karara karşı yapılan istinaf başvurusu reddedildi. Davacı, davalı ortağın usulsüz yönetimini iddia ederek şirketten çıkarılmasını veya şirketin feshedilmesini talep etmişti. Ancak, ara kararda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. HMK'nın 389. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. İlk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi yerinde bulunarak istinaf başvurusu reddedilmiştir. Kararın kanun yolları HMK. 391/3.madde uyarınca kesindir.


T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/641
KARAR NO : 2019/583
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2019
NUMARASI : 2018/1197 Esas
DAVANIN KONUSU: Ortaklıktan Çıkarılma ve Şirketin Feshi
Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkarılma ve şirketin feshi davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili,müvekkili ile davalı ...diğer davalı ... Kozmetik Ltd Şti’nin kurucularından olduğunu, davalı şirket müdürlüğüne ilk on yıllığına davalı ... . ve şirket dışından ....’ın atandığını, şirket kaşesi veya unvanı altında atacakları münferit imza ile şirketi en geniş şekilde temsil ve ilzama yetkili kılındıklarını, davalı ... .un davalı şirketin kuruluşundan buyana gerek müdür olarak şirket sözleşmesinden ve kanundan doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, müvekkilini genel kurul toplantılarına katılmadığı halde adına sahte imza düzenlenerek katılmış gibi gösterildiğini, konuyla ilgili savcılık soruşturmasının bulunduğunu, usulsüz olarak toplanan genel kurullarda keyfi bir biçimde kar dağıtmamaya karar verilerek müvekkilinin mağdur edildiğini, davalı müdürün şirket hesaplarından şahsi harcamalar yaptığını, kızın şirketine ve Suudi Arabistan’da bulunan ..... Products firmasına para aktardığını ileri sürerek davalı ortak ...’un haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına olmazsa davalı şirketin haklı nedenle feshine, dava süresince davalının ortaklıktan doğan hak ve borçlarının tümünün dondurulmasına, davalı şirketin ...Bankasından bulunan hesabına tedbir konulmasına tebdiren karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebi 12.12.2018 tarihli ara kararıyla reddedilmiştir.
Bu kez davacı vekilince, 07.01.2019 tarihli dilekçesi ile aynı nedenlere dayalı olarak yeniden tedbir talebinde bulunulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, talep sahibi davacının, hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulunmadığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan delillerin somut delil kabul edilip haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uymaması gözönüne alınarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu, davada ileri sürülen iddialar karşısında yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiğini, buna rağmen tedbire hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, davalı şirketin iki ortağından biri olduğunu, diğer ortak davalı ...’un aynı zamanda davalı şirketin müdürlük görevini yürüttüğünü, davalı müdürün şirket genel kurullarını usulsüz olarak toplayarak genel kurul toplantılarına katılmadığı halde davacıyı katılmış gibi gösterdiğini, toplantılarda davacı adına atılan imzaların sahte olduğunu, bu toplantılarda keyfi olarak kar payının dağıtılmadığını, davalı şirketin hesaplarından şahsi harcamalar yapılarak başka şirketlere usulsüz olarak para aktarıldığını, şirketin içinin boşaltıldığını iddia ederek davalı ortağın şirket ortaklığından çıkarılmasına olmadığı takdirde şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini talep etmiş, tedbiren davalı ortağın ortaklıktan doğan hak ve borçlarının dondurulmasına, davalı şirketin banka hesabına tedbir konulmasını istemiştir.
İlk derece mahkemesinin ara kararıyla koşulları oluşmayan tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
HMK'nın 389. Maddesi uyarınca, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir ".
Aynı yasanın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir.Somut olayda ileri sürülen iddia, mevcut deliller ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde yaklaşık ispat olgusunun dosyanın bulunduğu aşama itibariyle gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi yerindedir.
Bu nedenlerle, HMK.353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18/04/2019
KANUN YOLU : HMK. 391/3.maddesi uyarınca karar kesindir.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi