12. Ceza Dairesi 2014/1179 E. , 2015/353 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan; 2863 sayılı Kanun"un 74, 5237 sayılı TCK"nın 62, 51/1-3, 53/1, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, saat 00:45 sıralarında, sanık ile birlikte haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ...."in, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 13/01/1994 gün, 1692 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan, ... Köyündeki ...Kentinde, kültür varlığı bulmak amacıyla kazma ve kürek vasıtasıyla 1-1,5 metre derinliğinde çukur kazarak, atılı suçu işledikleri tüm dosya kapsamı ile sabit olmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafii ve katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hükümde önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ... Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın 2863 sayılı Kanun"un 74 ve 5237 sayılı TCK"nın 62. gereğince neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiş, sanığın denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan ... 6. Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün 16/11/2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine, mahkemesine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan ihbar üzerine, dosya yeniden ele alınarak, önceki 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın 2863 sayılı Kanun"un 74 ve TCK"nın 62. gereğince neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilip, ayrıca tayin edilen cezanın TCK"nın 51/1 maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağının nazara alınmaması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.