Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/396
Karar No: 2012/983
Karar Tarihi: 21.02.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/396 Esas 2012/983 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/396 E.  ,  2012/983 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Samsun 1. Aile Mahkemesinden verilen 04.10.2011 gün ve 649/1149 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.02.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... bizzat geldi. Karşı taraftan başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
    . K A R A R

    Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan katkı payı alacağı davasında mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 50.361,66 TL katkı payı alacağının 50.000 TL"si için ilk dava tarihinden, geriye kalan 361,66 TL"si için ek dava tarihi olan 20.02.2006 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, hüküm Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 02.06.2009 tarih 2008/13384 Esas 2009/10526 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilerek 454 ada 1 parseldeki 14 nolu bağımsız bölümün kooperatif üyeliği yolu ile edinildiği ve bu hisse davacı adına iken davalıya 25.11.1997 tarihinde devredilmesi sebebiyle bu tarihe kadarki katkıları davacının istemesinin mümkün olmadığı, mahkemece bunun gözönüne alınması gerektiği, ayrıca hesaplamada TMK.nun 152. maddesinin gözetilmesi gerektiği açıklanarak bozma sevk edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 46.309 TL katkı payı alacağının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 454 ada 1 parseldeki 14 numaralı daire, davacı tarafından 1995 yılında Hürkent Konut Yapı Kooperatifine üye olunarak, üyeliğin 25.11.1997 tarihinde davalıya devredilmesi, daha sonra ödemelerin devam ettirilmesi ile 21.12.2001 tarihinde kooperatiften tahsisen davalı ... adına tapuya tescil edilerek edinilmiştir. Diğer dava konusu 1165 ada 26 parseldeki 21 numaralı dubleks daire ise davalı ... adına 31.07.2000 tarihinde satın alma yolu ile tapuya tescil edilmiştir.
    Taraflar 29.04.1994 tarihinde evlenmişler, 12.12.2002 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 15.09.2003 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170), sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma
    davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Yür.K.m.10). Taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. (TMK.m.225/2) Dairelerin edinme tarihi itibariyle davanın katkı payı alacağı olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
    Mahkemece, bozmaya uyulmuş ise de, bozma ilamındaki açıklamalar dikkate alınmadan, bozma ilamına aykırı olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan 18.07.2011 tarihli bilirkişi raporunda, 21 numaralı dairenin tamamlanmış, 14 numaralı dairenin ise, kaba inşaat hali ile dava tarihindeki belirlenen sürüm değerlerinin dikkate alınması ve 14 numaralı dairenin kooperatif üyeliği şeklinde davacı tarafından 25.11.1997 tarihinde davalıya devredilmesi sebebiyle bu tarihe kadar yapılan ödemeler üzerinde davacının katkı payı alacağı isteyemeyeceği, dairelerin alım tarihleri itibariyle taraf gelirlerinin dikkate alınması, bu şekilde hesaplama yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak taraf gelirleri dikkate alınarak her iki tarafın kişisel ihtiyaçları için yapacakları harcamalar ve erkeğin gelirinden evin infak ve iaşesinden yasa gereği sorumlu olması gözetilerek TMK.nun 152. maddesine göre bir miktar indirim yapılması yerinde ise de davacının herhangi bir talebi veya bu hususta dosyaya sunulan bir belge olmadığı, Yüksek Yargıtay bozma ilamında da bu hususta herhangi bir bozma sevk edilmediği halde davalının gelirinden TMK.nin 190. maddesi dikkate alınarak 1/6 Oranında indirim yapılması, davalının kişisel tasarruf miktarının bu şekilde belirlenerek hesaplamada dikkate alınması ve davacının her iki taşınmaz bakımından da katkı oranının davalı aleyhine fazla bulunmuş olması doğru olmamıştır. 743 sayılı TKM.nin 190. maddesinde; Koca, karısının münasip bir derecede aile masraflarına iştirakini isteyebilir. İştirakin miktarında ihtilaf ederlerse her biri iştirak miktarının tespit edilmesini mahkemeden isteyebilir, denilmektedir. Görüldüğü gibi bu maddenin uygulanması için öncelikle katılma isteği olmalı, katılma isteğinde ve miktarında uyuşmazlığın çıkması durumunda da mahkemeden buna ilişkin karar alınmalıdır. Somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle uygulama olanağı bulunmamaktadır.
    Diğer yandan, tarafların evlenme tarihi öncesi ve boşanma dava tarihi sonrası mal varlığının edinilmesinde yaptıkları ödemeler, ödeme yapan tarafın kişisel malı olarak dikkate alınması gerektiği halde, 14 nolu daire bakımından kooperatife davalının 15.04.2004 tarihinde boşanma dava tarihi sonrası yaptığı 250 TL ödemenin davalının kişisel malı olarak dikkate alınmamış olması da doğru değildir. Bu durumda kooperatife evlilik içinde yapılan ödemelerin, toplam ödemeye oranının % 92,10 yerine, % 87,06 olacağı ve kaba inşaatın dava tarihindeki değerini düşüreceğinden hesaplamada davalı lehine bir durum yaratacağı gözden kaçırılmamalıdır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 688,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 21.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi