Esas No: 2021/7478
Karar No: 2022/1327
Karar Tarihi: 01.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7478 Esas 2022/1327 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/7478 E. , 2022/1327 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili; 06/04/2016 tarihinde trafik sigortası bulunmayan aracın yaya konumundaki davacıya çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanarak malul kaldığını, davalı tarafından yapılan ödeme yetersiz olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 45.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 159.109,86 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 159.109,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 20/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hesabından alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kabulüne, kararına kaldırılmasına, başvurunun kabulü ile 105.599,02 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 20/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hesabından alınarak başvuru sahibine ödenmesine dair verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Somut olayda;Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı için muhtemel bakiye ömür süresi PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre belirlenen ve prograsif ranta göre yapılan tazminat hesaplaması hükme esas alınmış; davalının itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz uygulanarak yapılan tazminat hesabına göre karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nın 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için her ne kadar kaza tarihi itibariyle TRH 2010 Tablosuna göre hesaplama yapılması gerekirse de davacı tarafından PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre yapılan tazminat hesabını hükme esas alan Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz edilmediği de dikkate alınarak, davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilerek; PMF 1931 Yaşam Tablosuna ve progresif rant usulüne göre yapılan tazminat hesabına ilişkin raporun hükme esas alınması gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince başvurusu kabul edilen ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 11.197,92 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyetince davacı yararına hükmedilecek vekalet ücreti için yukarıda adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilerek AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeple davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, (2) nolu bentte açıklanan sebeple davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 01/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.