13. Hukuk Dairesi 2017/4799 E. , 2019/4787 K.
"İçtihat Metni"
... vekili avukat ... ile 1- ..., 2-... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30/10/2014 tarih ve 2013/241-2014/367 sayılı hükmün Dairemizin 08/12/2016 tarih ve 2015/10952-2016/22981 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, avukat olduğunu, davalılardan ..."in vekili olarak diğer davalı ... aleyhine ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsili talebi ile 28.11.2011 tarihinde ... 13. ... .sayılı dosyası ile dava açtığını, mahkemece bilirkişi incelemesine ilişkin ara karar verilmişken davalı ..."in 04.03.2013 tarihinde kendisini haksız yere azlettiğini, kendisine hiçbir ücret ödenmediğini, davalılar arasında imzalanan 13/03/2013 tarihli protokole göre davalı ..."in ... mahkemesindeki davadan feragat ettiğini, vekalet ücretinin tahsili amacıyla her iki davalı hakkında başlattığı takibin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesi istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... 13.İcra Müdürlüğünün 2013/9945 Esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen kaldırılarak toplam 14.650,00 TL üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, (Ancak hüküm altına alınan 14.650,00 TL"den 7.000,00 TL"nin tamamından davalı ..."in, 7.650,00 TL"den ise her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına) fazlaya dair taleplerinin reddine, karar verilmiş; hükmün, davacı ve davalı ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 08.12.2016 tarih, 2015/10952 E ve 2016/22981 K sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş; davalı ... bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında usulün 440. maddesinde sayılan nedenlerden uygun olmayan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
2-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacı avukat, müvekkili olan davalı ..."in vekili olarak diğer davalıya karşı açmış olduğu işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin davada, tarafların sulh olduklarını ileri sürerek, Avukatlık kanununun 165. maddesi gereğince hem müvekkili davalı ..."e hem de diğer davalıya karşı ücret alacağının tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı ve davalı ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 08.12.2016 tarih, 2015/10952 E ve 2016/22981 K sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamının 3. bendinde davacının vekil olarak takip ettiği davanın davalıların anlaşması üzerine feragatle sonuçlandığı, davacının hak etmiş olduğu vekalet ücretinden, müvekkilin avukata ödemesi gereken ve hasma tahmili gereken ayrımı yapılmaksızın, davalıların müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği gerekçesiyle de mahkeme kararı bozulmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki; kural olarak sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesinin 28.6.1960 tarihli, 21/9 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince istisnai niteliği gereği kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği tartışmasızdır.
Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 esas 2018/9 karar sayılı ilamla " İçtihadı birleştirmenin konusu, Avukatlık Kanununun 165. maddesinde yer alan ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk hallerinden olan sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile ... sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin girip girmediği hususudur.... Avukatlık bir kamu hizmeti olmakla birlikte ücret karşılığında müvekkiline hukuksal yardım hizmeti sunan avukat ile ... sahibi/müvekkili arasındaki ilişki bir özel hukuk ilişkisidir...Özel hukukta, bir borç ilişkisinden doğan alacak hakkı da nisbi hak niteliğindedir. Böyle olunca alacak hakkı ancak o borç ilişkisi nedeniyle borçlu olan kişi yada kişilere karşı ileri sürülebilir, yargısal kararlarda ve doktrinde borç ilişkilerinin nisbiliği ilkesi denilen bu ilke uyarınca sözleşmeler kural olarak yalnızca sözleşmenin tarafları bakımından hüküm ve sonuç doğururlar.... Akdi vekalet ücretinin ... sahibi ile hasmın müteselsil sorumluluğu kapsamında bulunduğunun kabul edilmesi hukuk güvenliği ilkesini zedeleyecektir. Ayrıca vekalet ücreti avukatın yaptığı hukuki yardımın karşılığı olan bir meblağ veya değeri ifade ettiği halde avukattan hiçbir hukuki yardım almayan hasmın, karşı yanın yaptığı sözleşmeden doğan vekalet ücreti nedeniyle onun avukatı lehine müteselsilen sorumlu tutulması, avukatlık ücretinin mahiyet ve amacına da uygun değildir. Tarafların aralarındaki dava ve uyuşmazlığı sulh ile sonuçlandırmaları herşeyden önce dava açılmakla bozulan toplumsal barış ve huzurun yeniden tesis edilmesini sağladığı gibi tarafların bir an önce hak ve alacaklarına kavuşmasını da temin etmektedir. Nitekim 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hmk" nın 140/2. maddesinde hakimin tarafları sulhe davet edeceği düzenlenerek sulh teşvik edilmiştir. Böyle olunca, usul hukuku bakımından bu kadar önemli bir müessesenin önüne sözleşmenin tarafı olmayan kişinin akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulması şeklindeki bir engelin konulması da doğru olmayacaktır....Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu" nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile ... sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. " şeklinde karar verilmiş olup, somut olaya ilişkin çıkan bu içtihadı birleştirme kararına göre, davalı ..."ın davacının hak ettiği akdi vekalet ücretlerinden sorumlu olmayacağının kabulü gerekir. Bu durum karar düzeltme talebi üzerine yeniden yapılan incelemeden anlaşılmıştır. O halde Dairemiz bozma ilamının 3. bendinin ilamdan çıkartılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 08.12.2016 tarih, 2015/10952 E ve 2016/22981 Karar sayılı bozma ilamının 3. bendinin bozma ilamından çıkartılmasına, 1. ve 2. bendinin aynen korunmasına, SONUÇ kısmının ise “Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenle davacı ve davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın BOZULMASINA,” şeklinde değiştirilmesine, peşin alınan 315,80 TL harcın davalı ..."a, iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......