
Esas No: 2014/20199
Karar No: 2015/11779
Karar Tarihi: 15.10.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/20199 Esas 2015/11779 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... vekili, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tespit harici bırakılan 2002 yılında ihdasen ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edilen 1162 parsel sayılı 2836.99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hakkında kadastro tespiti öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. İmar çalışması sonucu 1162 parselden 250 ada 5, 251 ada 3, 258 ada 6 ve 7, 287 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile; 251 ada, 3 nolu parselin Hazine adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 250 ada 5 nolu parselin Hazine adına olan tapusunun iptali ile 27741/75506 hissesi oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalanın Hazine üzerinde bırakılmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın kısmen 1162 nolu parselin içinde, kısmende tescil harici alanda kaldığı, 1162 parselin 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 18. maddesi hükümlerince arazi ve arsa düzenlemesine tabi tutulduğu, 1162 parselin tamamının bu düzenlemeye girdiği, düzenleme ortaklık payı oranının 0,1662 olduğu, dolayısıyla 1162 parselden 471,52 metrekare dop kesintisi yapıldığı, geri kalan 2.365,48 metrekare ise imara tahsis edilip değişik ada parsel numaralarını aldığı, bu parsellerin hiçbirinin ifrazının mümkün olmadığı, davacının taşınmazda İmar Kanunu"nun 18. maddesi hükümleri uygulanmadan önceki haliyle davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin gerçekleştiği gerekçeleri ile davacının taşınmazda İmar Kanununun 18. maddesi hükümleri uygulanmadan önceki haliyle davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin gerçekleştiği kabul edilen miktarda taşınmazda dop oranı da düşüldükten sonra İmar Kanunu 18. madde uygulamasından sonra oluşan parsellerden dava konusu taşınmaza da olabildiğince yakın olan 251 ada 3 parselin tapusunun tamamının iptali, 250 ada 5 nolu parselin ise 277,41 metrekare kısmının tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, taşınmazın evveliyatı hakkında yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, hava fotoğrafları üzerinden taşınmazın kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise ne zaman tamamlandığı belirlenmemiş, tek ziraat bilirkişisi raporu ile yetinilmiş, taşınmazın tümü açısından imar planına alınıp alınmadığı, alındı ise imar planı kapsamına alınış tarihi tam olarak belirlenmemiş, çekişmeli taşınmaza komşu 669 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas vergi kaydı getirtilerek taşınmaz başında yapılan keşifte uygulanmamıştır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, taşınmazın tamamının imar planına alınıp alınmadığı, alındı ise imar planı kapsamına alınış tarihi belirlenmeli, taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil edildiği 2002 yılından tescil harici bırakıldığı 1976 yıllarını kapsayacak şekilde 15-20-25 yıllık periyotlar halinde üç farklı tarihe ait stereoskopik hava fotoğrafları dosyaya getirtilmeli, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve jeologdan oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle hava fotoğrafları stereoskop aletiyle üç boyutlu olarak incelenmeli, çekişmeli taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, taşınmazın imar-ihyasına hangi tarihte başlandığı, imar ve ihyanın ne şekilde sürdürüldüğü, nasıl emek ve para sarf edildiği, imar ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususlarında komşu 669 parsele ait vergi kaydı da göz önünde bulundurularak tanıklar ile yerel bilirkişilerin bilgilerine başvurulmalı, taşınmazın imar planı kapsamına alınma tarihi de göz önünde bulundurularak imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tescil tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı araştırılmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanına belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde giderilmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, bundan sonra toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.