Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4820
Karar No: 2012/968
Karar Tarihi: 20.02.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4820 Esas 2012/968 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/4820 E.  ,  2012/968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.12.2010 gün ve 47/434 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekilleri dava dilekçelerinde; 118 ada 2 sayılı parselin muristen kaldığını, davalı ... ile dava dışı Huriye Arı adına tespit ve tescil edildiğini, vekil edenlerinin miras payını satmadığını, mirasçılar arasında harici ve fiili bir paylaşımın da yapılmadığını açıklamışlar, anılan parselin tapu kaydının miras payı oranında iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı vekilleri cevap dilekçelerinde; muris ... İnan’ın sağlığında evlatları arasında taşınmazları bölüştürdüğünü, bu hususun kadastro tespit tutanağında yer aldığını, diğer mirasçıların paylarını vekil edenine devrettiklerini, davacının Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/201 Esas ve 1980/268 Karar sayılı kararıyla kendisine düşen ev yerine ilişkin taşınmazı tescil ettirdiğini açıklamışlar ve davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tarafların babası muris ...’in sağlığında çocukları arasında paylaşım yaptığını, taşınmazları bölüştürerek çocuklarına verdiğini, davalının taşınmaz üzerinde ev ve garaj inşaatı yaptığını, davacının buna ses çıkarmadığını, kadastro çalışmaları sırasında da davacının aksi yönde bir beyanının bulunmadığını, bitişikteki taşınmazında muris tarafından davacıya hibe edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacılar vekili dava dilekçelerinde, mirasçılar arasında rızai ve eylemli bir taksimin olmadığını bildirmişler, davalı vekilleri ise, cevap dilekçelerinde murisin sağlığında kendisine ait taşınmazları çocukları arasında bölüştürdüğünü, dava konusu yerin davalıya düştüğünü açıklamışlardır.
    Uyuşmazlık konusu 118 ada 2 sayılı parsel, 03.05.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında; “118 ada 2 sayılı parselin muris ...’den kaldığını, yapılan intikal ve taksim sonucu mirasçılardan Necip, Ahmet ve Emine’nin taşınmazdaki paylarını 1990 yılında senet düzenlenmeden ... oğlu ...’a sattıklarını ve yerle olan alakalarını kestiklerini” gerekçe göstermek suretiyle davalı ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır. Kadastro tutanağı 05.01.2007 tarihinde kesinleşmiş olup, taşınmazın 4/5’i ..., 1/5’i ise Huriye Arı adına paylı mülkiyet şeklinde tespit ve tescil edildiği belirlenmiştir.
    Görüldüğü gibi, taraflar arasındaki uyuşmazlık murisin sağlığında kendisine ait taşınmazlarını çocukları arasında bölüştürüp bölüştürmediği, ya da kadastro tutanağının edinme sebebinde açıklandığı üzere murisin mirasçıları arasında yapılan paylaşım sonucu davacı ve diğer bazı mirasçıların taşınmazdaki miras paylarını davalı ...’a satıp satmadıkları veya davacı tarafın iddia ettiği gibi satışın ve paylaşımın olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmamış ve gerekli bilgi ve belgeleri toplamamıştır.
    O halde mahkemece yapılacak iş; yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244, 259 ve 290/2.maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle anılan kişilerin keşif yerinde dinlenilmeleri, murisin sağlığında taşınmazları mirasçıları arasında bölüştürüp bölüştürmediği, murisin ölümünden sonra da terekenin mirasçılar arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, hangi mirasçıya nerelerin düştüğü, paylaşımın ve bölüştürmenin hangi yıllarda yapıldığı, davalı tarafın savunduğu üzere dava konusu taşınmazdaki payını davacının davalıya satıp satmadığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına başvurulması, bu konuda detaylı bilgilerinin alınması, beyanlar arasındaki çelişkinin HMK.nun 261.maddesi gereğince giderilmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
    Bundan ayrı, davalı taraf her ne kadar Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/201 Esas ve 1980/268 Karar sayılı kararıyla verilen taşınmazın muris tarafından davacıya bağışlandığını bildirmiş iseler de, mahkeme kararıyla 188 ada 1 sayılı kadastro parselinin tutanağı üzerinde yapılan incelemede, o dosyada Necip’in Hazine ve köye karşı tescil davası açtığı, muris ...’in TMK.nun 639.maddesi gereğince itiraz eden sıfatıyla davaya katıldığı, dava konusu yerin muris tarafından o tarihte davacıya satıldığı gerekçesiyle davacı adına tesciline karar verildiği ve hükmün kesinleşmesiyle 30.05.1986 tarih, 37 sıra numaralı tapu kaydıyla Necip adına tapu kaydının oluştuğu ve bu kaydın kadastro sırasında 118 ada 1 sayılı parsele revizyon gördüğü ve davacı ...’in kişisel malı olduğu terekeye dahil bir taşınmaz olarak kabul edilmesinin düşünülemeyeceği sonucuna varılmıştır. Davalı tarafın bu yöndeki savunması bu bakımdan yerinde değildir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 20.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi