1. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/16576 Karar No: 2013/3895
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/16576 Esas 2013/3895 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, gaipliğe ve Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesi uyarınca 1157 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tescil edilmesine ilişkindir. Mahkeme, gaipliği istenen kişinin kim olduğunun belirli olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Dosya içeriği ve deliller incelendiğinde, taşınmazın 1997 yılından beri kayyım ile yönetildiği ve dava konusunun hasımsız olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 426 vd. maddeleri ile 3561 sayılı kanun hükümleri dikkate alındığında, ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla iptal-tescil isteğini içeren bu tür davaların kayyıma yönlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu açıktır. Bu nedenle, husumetin kayyıma yöneltilmediği ve taraf teşkilinin sağlanmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklandığı için ek açıklama yapılmadı.
1. Hukuk Dairesi 2012/16576 E. , 2013/3895 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK, TESCİL
Davacı tarafından açılıp görülen davada; Davacı ..., ..."nin kayden maliki olduğu 1157 ada 14 sayılı parselin kayyım ile idare edildiğini ileri sürerek, gaipliğe ve T.M.K."nun 588. maddesi uyarınca ... adına tescile karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava; Türk Medeni Kanunu"nun 588. maddesine dayalı gaiplik ve tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, gaipliği istenen kişinin kim olduğunun belirli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden,... adına kayıtlı dava konusu 1157 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1997 yılından beri kayyım ile yönetildiği, davanın hasımsız olarak görülüp karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, kayyımın atanması, görev ve sorumluluklarını düzenleyen Türk Medeni Kanunu 426 vd. maddelerindeki hükümler ile 3561 sayılı Yasa hükümleri dikkate alındığında; ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla iptal-tescil isteğini içeren bu tür davaların kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu açıktır. Bu durumda husumetin kayyıma yönetilmediği, yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddinin gerektiği kuşkusuzdur. Yerel mahkeme kararı yerinde olup; sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan gerekçe ile ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.