13. Hukuk Dairesi 2017/846 E. , 2020/3374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile arasında akdedilen 03.08.2010 tarihli ... İktisadi İşletmesi ... Koleji Özel ... Öğretim Kurumları Öğrenci Sporcu Bursu sözleşmesi hükümlerine göre velisi bulunduğu oğlu ..."nun tüm ortaöğretim öğrenimi süresince davalıya ait ... Koleji Özel ... Okulları Basketbol Takımında oynamasını sağlamak ve bu sözleşmede öngörülen tüm şartları yerine getirmeyi, davalının da kendisinin velisi bulunduğu öğrencinin bu sözleşme şartlarını yerine getirdiği süreçte ve tüm ortaöğretim yaşantısı boyunca öğrenim göreceği ... Koleji Özel ... Okulunda eğitim, servis ve yemeklerinin ücretsiz sağlanmasını kabul ve taahhüt ettiğini, akdedilen bu sözleşmeye istinaden sözleşmede kendisinin ve velisi bulunduğu oğlu ..."nun üstlendikleri yükümlülükleri hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde zamanında ifa edilmesine rağmen davalının tek taraflı haksız ve hukuka aykırı bir hareketle akdedilen sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle davacının oğlunun yeni bir ortaöğrenim kurumuna nakli, bu kuruma ait yemek, servis ve eğitim giderlerini karşılama açısından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın işlem tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmiş;hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nin 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nin 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK"nin 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HMK"nin yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda; mahkemece kararın gerekçe kısmında “davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden; davacı 2012-2013 eğitim ve öğretim dönemi, eğitim, servis ve yemek masraflarını talep ettiğine göre, 02.04.2014 tarihinde ve talep etttiği dönemden daha sonra açtığı bu davada, her ne kadar fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş ise de belirsiz alacaktan söz edilemeyeğini, dava açarken sunduğu 2.025,00 TL yemek bedeline ilişkin harcama belgesi talebini doğruladığına göre, bilirkişi raporundaki belirlemeler dikkate alınarak, maddi tazminat yönünden taleple bağlı kalınarak 2.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği,” belirtilmekle birlikte hüküm kısmında; davacının maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine aykırı, gerekçe ile hüküm arasında çelişkili karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan birinci bent gereğince hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi