Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4497
Karar No: 2019/1594
Karar Tarihi: 27.02.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4497 Esas 2019/1594 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4497 E.  ,  2019/1594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/03/2018 tarih ve 2014/1045-2018/192 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ ....647 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici .../.... maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra
    dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 20.000 DM verdiğini, davalıların aynı yöntemle binlerce gurbetçiden nakit para topladıklarını, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, davalıların Bankacılık Kanunu"nu, Türk Ticaret Kanunu"nu ve Sermaye Piyasası Kanunu"nu ihlal ettiklerini, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, ... Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını, davalı ... ile yönetim kurulu üyesi olan diğer davalıların zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, 20.000 DM karşılığı ....531,34 TL"den şimdilik 6.500,00 TL’nin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada 14.568,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalılar vekili, yetki itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, ancak taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, davalılar tarafından zamanaşımı def"inin ileri sürülmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, SPK tarafından gönderilen yazı ve CD"lerde yer alan kayıtlarda davalı şirketlerin ortaklık yapısı ve davalı şirketlerin ortaklarından yaptıkları tahsilatları gösterdiği, SPK kayıtlarına göre davalının davacıdan ....733,00 Euro tahsil ettiği, davalı yöneticilerin MK’nın 50. maddesi ve ...’nın 321/son maddesi gereğince de oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davacının davalı ... Holding A.Ş.’nin ortağı olmadığının tespitine, 6.500,00 TL’nin temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne 11.563,20TL"nin temerrüt tarihi olan 22/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verişmiştir.
    Kararı, asıl/birleşen davada davalılar ... Holding A.Ş, ..., ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Asıl ve birleşen dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davalılar vekili, davacının hukuki sebepleri aynı olan işbu davayı daha önce yabancı mahkemede açtığını, yabancı mahkeme tarafından davanın reddine karar verildiğini ve yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini ve ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/127 esas sayılı dosyası ile tanıma davası açıldığını, bu davanın kesin hüküm nedeniyle reddi için tanıma davasının bekletici mesele yapılmasını savunmuş, mahkemece, davalının söz konusu savunması; davanın yabancı mahkemede açılmasından sonra yeni deliller ortaya çıktığı gerekçesiyle reddedilmiş ve işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Oysa, davacı tarafından yabancı mahkemede ileri sürülen hukuki sebeplerle işbu davada ileri sürülen hukuki sebeplerin aynı olduğu, davacının yabancı mahkemede açtığı davanın reddedildiği ve bu kararın tanınması için davalı şirket tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/127 esas sayılı dosyası ile tanıma davası açıldığı anlaşılmaktadır.
    5718 sayılı MÖHUK’un 50/1. maddesi gereğince, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye"de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Aynı Kanunun 58. maddesi gereğince, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın, karşılıklı işlem şartı hariç, tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Yine aynı Kanunun 59. maddesi gereğince yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder. Bu sebeple, yabancı mahkemelerden verilmiş olup da henüz Türk mahkemesince tanınıp tenfiz edilmemiş bir yabancı karar, Türk mahkemeleri önündeki bir davada kesin hüküm itirazına konu yapılamaz. Türk mahkemesince tanınıp tenfiz edilen yabancı mahkeme kararı, Türk hukuku bakımından kesin hüküm oluşturur. Buna bağlı olarak tanınıp, tenfiz edilen yabancı karar, aynı konudaki uyuşmazlığın tekrar Türk mahkemelerinde görülmesini engeller. Her ne kadar yargılama aşamasında kesin hüküm niteliğinde bir karar bulunmasa da tanıma davasına konu davanın işbu davadan daha önce açıldığı, yargılama sırasında açılan tanıma davasının neticesinin işbu davayı etkileme ihtimali bulunduğu açıktır. Bu durumda, mahkemece, davacı tarafından yabancı mahkemede açılan davanın daha önce açıldığı gözetilerek ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/127 esas sayılı dosyasında görülen tanıma davasının kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde davalının itirazı reddedilip işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    ...-Bozma sebep ve şekline göre, mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi