6. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/18229 Karar No: 2013/191 Karar Tarihi: 15.01.2013
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/18229 Esas 2013/191 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ortaklığın giderilmesi davası hakkında Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği karar, davalılardan bazıları tarafından temyiz edilmiştir. Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin hukuki dinlenilme hakkı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, ölen bir paydaşın yerine mirasçılarının dahil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Dava konusu taşınmazın paydaşlarından bazılarının öldüğü belirtilmiş, ancak mirasçılarının tespit edilemediği durumlarda Hazine'nin son mirasçı olduğu hususu üzerinde de durulması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, dava dilekçesinin ilanen tebliğ edilmesi ve tebligat işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığı belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak HMK'nun 27. ve 428. maddeleri, Tebligat Kanunu'nun 29. ve Tebligat Tüzüğü'nün 47. maddeleri kararda yer almıştır.
6. Hukuk Dairesi 2012/18229 E. , 2013/191 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan ...kayyımı Mal Müdürlüğü tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, bir adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm, bir kısım davalılar kayyımı tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK."nun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Olayımıza gelince; Dava konusu taşınmazın paydaşlarından ..."ın 22.05.1966 tarihinde, ..."ın ise 05.03.1981 tarihinde öldüğü nüfus müdürlüğünün dosyada bulunan 14.04.2010 tarihli cevabi yazısından anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece adı geçen paydaşların mirasçılık belgelerinin ilgililerden temin edilerek mirasçılarının tespit edilememesi halinde, Hazinenin son mirasçı olduğu hususu üzerinde de durularak, mirasçılık belgesinde belirtilen tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi mirasçılara usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ olunması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan ölü paydaşlar Abbas ve ..."a dava dilekçesinin ilanen tebliğ edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de adresi tespit edilemeyen davalı ... Nogmanoğluna dava dilekçesi ilanen tebliğ edilmiş ise de, mahkeme divanhanesinde ilan yapıldığına dair askı ilan tutanağının geri çevirme kararımız üzerine düzenlendiği anlaşıldığından, adı geçen davalıya Tebligat Kanunu"nun 29 ve Tebligat Tüzüğünün 47.maddelerine aykırı olarak tebligat yapılması da doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.