16. Hukuk Dairesi 2014/22484 E. , 2015/11759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 597 parsel sayılı 388.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., ... ve ... adlarına 1/3"er paylı olarak tespit edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ... ... tarafından davalı Hazine ve Örtülü Köyü Tüzel Kişiliğine karşı, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası hakkında yapılan yargılama sonunda davaya konu olan 597 parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında ... ve arkadaşları tapu kaydına dayanarak davaya katılmışlardır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın katılanlar yönünden reddine, davacılar yönünden kısmen kabulüne 597 parsel sayılı taşınmazın 07.11.1996 tarihli fen bilirkişisi raporu eki haritada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12 rakamları ile gösterilen 58.725,00; 3.960,00; 4.900,00; 54.188,00; 3.278,00; 1.900,00; 3.115,00; 2.883,00; 4.051,00; 5.288,00 ve 42.373,00 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin davacılar ..., ... ve ... mirasçıları adına, kalan bölümlerin ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, yargılama sırasında ölen davalı ... mirasçıları ... ... ve ... ... ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacıların tutunduğu vergi kaydının çekişmeli 597 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 11 ve 12 rakamları ile gösterilen bölümlerinde davacıların, davanın açıldığı 1953 yılından geriye doğru 20 yıllık zilyetliklerinin olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacıların tutunduğu 1937 tarih ve 59 tahrir numaralı vergi kaydının batı sınırı sırt okumakta olup; kaydın sınırları genişletilmeye elverişli olduğundan miktarı ile geçerlidir. Vergi kaydının miktar fazlası yönünden davacıların zilyetliğinin başlangıcının en erken kaydın ihdas edildiği 1937 yılı olacağı göz önüne alındığında kaydın oluştuğu 1937 yılından davanın açıldığı 1953 yılına kadar zilyetlikle kazanmayı sağlayıcı 20 yıllık süre geçmemiştir. Hal böyle olunca vergi kaydının miktarını aşan bölüm üzerinde davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde de öngörülen kazanma koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğine göre mahkemece çekişmeli taşınmazın vergi kaydının miktarı kadar olan bölümün davacılar adına, kalan bölümünün ise davalı Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.