Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2569
Karar No: 2016/7527
Karar Tarihi: 20.06.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2569 Esas 2016/7527 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2569 E.  ,  2016/7527 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın asli kusurlu olarak çarpması sonucu polisin beklenmesi sırasında davalı araç sürücüsünün olay yerinden ayrıldığını, polislerin gelip kaza tespit tutanağı tuttuğunu, daha sonra davalının arayarak kendi aralarında tutanak tutmayı teklif etmesi üzerine davalı ile de kaza tutanağı tutulduğunu beyanla araçta oluşan 3.097,00 TL hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, sigorta şirketi dışındaki davalılar için kaza tarihinden, davalı ... şirketi için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, talebin fahiş olduğunu, sigorta istihbarat teşkilatınca yapılan araştırma neticesinde kazanın meydana gelişinin davacının iddia ettiği şekilde olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın tutanaktaki şekilde meydana gelmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
TTK.nun 1409/1. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı yasanın 1409/2. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Somut olayda kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 22/01/2013 tarihli kaza tespit tutanağı ile davacı sürücü ve davalı araç sürücüsü ... arasında düzenlenen 22/01/2013 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve kaza yeri krokilerine göre davalı araç ön kısmıyla davacı aracın sol ön kapı ve çamurluğuna çarpmıştır.
Davalı zorunlu trafik sigorta şirketinin 28.02.2013 tarihli eksper raporunda davacı araç üzerinde yapılan inceleme sonucu davacı aracın mevcut hasarının karakteristik yapısı, ekli kaza tespit tutanağı ve kaza yerinde çekilen fotoğrafları doğrular nitelikte olduğu belirtildiği halde, sigorta istihbarat teşkilatının davalı zorunlu trafik sigorta şirketine sunduğu 25.03.2013 tarihli araştırma raporunda davacının aracını sattığı, trafik kazasındaki şekle göre araçların kaporta hasarı dışında davacı aracın alt kısmında mekanik hasar oluşmasının imkansız olduğu, hasar ile kazanın uyumsuz olduğu görüşü bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan makine mühendisinden aldırılan bilirkişi raporunda ise davalı aracın siyah- beyaz fotoğraflarına göre davalı araçta hasar bulunmadığı, davacı aracın sol ön çamurluk, lastik ve sol ön kapısına çarpan davalı aracın ön kısmında hasar olmaması göz önüne alındığında olayın kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde meydana gelmediği, hasarın başka yerde başka şekilde meydana geldiği belirtilmiş, mahkemece kazanın tutanaktaki şekilde meydana gelmediğinden bahisle dava reddedilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, rizikonun ihbar edilenden farklı olarak ne şekilde gerçekleştiği konusunda varsa davalı ... şirketinin somut delilleri sorulup toplanarak, davalı zorunlu trafik sigorta şirketinden davaya konu trafik kazasıyla ilgili hasar dosyasındaki davacı aracın renkli fotoğrafları ve kendisine sigorta istihbarat teşkilatınca sunulan davalı aracın renkli fotoğrafları ile varsa davalı aracın kasko sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasıyla ilgili renkli fotoğraflarını da içeren hasar dosyası getirtilmek suretiyle, makine mühendislerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak araç hasarları karşılaştırılıp hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığı, kazanın belirtilen yer ve zamanda meydana gelip gelmediği, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının aydınlatılması, davalı ... şirketinin savunmasının kanıtlanamaması halinde davacının aracında meydana gelen gerçek zarar miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi