Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5145
Karar No: 2020/5713
Karar Tarihi: 15.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5145 Esas 2020/5713 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir trafik kazası sonucunda meydana gelen maddi-manevi tazminat davasıdır. Davacılar, tazminat taleplerini açıklarken malul kalan davacı için 75.000,00 TL, eşi olan diğer davacı için de 75.000,00 TL manevi tazminat talep etmişlerdir. Mahkeme, davacıların taleplerini kısmen kabul etmiş ve davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar vermiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları sonucunda, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi kararı ile öncelikle sair temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, hakim tarafından belirlenen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmadığına karar verilmiş ve karar bozulmuştur.
Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi gereğince, hakim özel durumları göz önünde bulundurarak manevi zarar adı altında tazminata karar verebilir. Bu tazminat, zarar görenin manevi huzurunu yeniden sağlama amacını taşımakta olup, uygun bir para tutarıyla belirlenir. Hakim, takdir hakkını kullanırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, olayın ağırlığını ve tarihinin özelliklerini göz önünde bulundurmalıdır. M.K'nun 4.maddesi uyarınca, hakim takdir hakkını kullanırken hak ve nesafete uygun karar ver
17. Hukuk Dairesi         2019/5145 E.  ,  2020/5713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkili ..."in yaya olarak karşıdan karşıya geçmek isterken davalının idaresindeki araç ile çarpması neticesinde ağır yaralandığını, kafa travması ile birlikte vücudunda çok fazla kırıklar meydana geldiğini, uzun bir süre hastanede yatarak tedavi gördüğünü, üç kez beyin ameliyatı geçirdiğini ancak tüm tedavilere rağmen akıl sağlığını kaybederek %100 oranında malul kaldığını, sürekli başkasının bakımına muhtaç kaldığını, davalının ise meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunu açıklayıp davacı ... için 75.000,00 TL, eşi olan diğer davacı için 75.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamı, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin
    kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların “bir miktar az” olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, kabul edilen manevi tazminat miktarları yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine
    karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde toplam tazminat miktarı üzerinden vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi