19. Ceza Dairesi 2021/1469 E. , 2021/5854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Hükmün açıklanmasına neden olan suçların, TCK"nin 125 ve 106/1. maddeleri uyarınca hükmolunan hakaret ve tehdit suçları olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığa isnat edilen tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alınmış olması nedeniyle TCK"nin 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, ilgili suçlar yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hükümler yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Anayasanın 141, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ile herkesi ikna edecek ve denetim mahkemesine imkan tanıyacak biçimde gerekçeli olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapabilmesi için, kararın dayandığı tüm olguların, bu olgular değerlendirilerek mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi beyanın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesin gösterilmesi ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına soyut olarak atıf yapılmak suretiyle söz edilen bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
3-Sanığın suç tutanağını iş yeri alakadarı sıfatıyla imzalaması, soruşturma aşamasındaki beyanlarında suça konu eşyaların ele geçirildiği iş yerinin sahibi olan şirketin yöneticisi olduğunu beyan etmesi, dosyada mevcut Türkiye Ticaret Sicili gazetesinin onaysız suretlerinde , sanığın şirketteki tüm ortaklık payını 2004 yılında devrederek ortaklıktan ayrıldığının anlaşılması karşısında, suça konu ürünlerin bulunduğu iş yerinin sahibi olan şirketin suç tarihindeki sahipleri, şirket yetkilileri, alım ve satımdan sorumlu müdürünün kim olduğu ve sanığın şirketteki konumu araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine dosyayı ele alan mahkemece duruşma açılarak, sanığa gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilerek savunması alındıktan sonra ,hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığın savunması alınmadan ve duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına dair meşruhatlı davetiye de tebliğ olunmadan hüküm tesisi,
Kabul göre de;
1-Sanığın hazır bulunduğu Hamza Yerlikaya Caddesi Ceyhan Sokak No: 6 Dudullu adresinde yapılan aramada 5680 adet, yine sanığın hazır bulunduğu Dudullu Mahallesi Ulus Caddesi Akdeniz Sokak No: 12 adresinde aynı gün yapılan aramada 129 adet üzerlerinde katılan firma atılı tescilli yağ ve hava filtrelerinin bulunması karşında , sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin uygulanması koşullarının oluşmadığı gözetilmeyerek sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
3-Açıklanması geri bırakılan hükümde suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmesine rağmen, denetim süresi içinde yeniden kasıtlı suç işlenmesi nedeniyle hüküm açıklandığında, suça konu ürünlerin müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.