8. Hukuk Dairesi 2011/3477 E. , 2012/949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak
Davacı-karşı davalı ... ile davalılar-karşı davacılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İznik Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.05.2010 gün ve 17/199 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekil edeninin İznik Minibüsçüler Kooperatifinde bulunan 11 nolu hattın sahibi olduğunu, bu hattı karşılık vermek suretiyle 161 ada 21 sayılı parseli satın aldığını, ancak eşinin adına tapuya bağladığını, taşınmazın 30.09.2002 tarihinde edinildiğini, vekil edeninin eşi ... Öztürk’ün 14.02.2004 tarihinde vefat ettiğini, çocuklarının bulunmadığını, davalıların ölen ...’nin kardeşleri olduğunu açıklayarak keşifte belirlenecek değerin ½’sine isabet eden değeri dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan payları oranında tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddia edildiği gibi muris ... tarafından minibüs hattının satılmadığını ve bunun karşılığında taşınmaz almadığını, Kaynarca’da bulunan 665 parselin satılmasıyla elde edilen para harcanmak suretiyle 161 ada 21 sayılı parselin alındığını, davacı tarafından söz konusu parselin karşılıksız olarak eşi ...’ye devretmediğini bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuş, karşı davalı olarak muristen kalan zeytinliğin miras payı oranında aynen taksimi mümkün olduğundan arsa payı oranları eşit olmakla vekil edenleriyle davacı arasında ½ oranında taksimini istediklerini, ayrıca 161 ada 21 parselde bulunan iki katlı bina ile zeytinliğin hasılat gelirlerinin ½ oranında yasal faiziyle birlikte davacı-davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 161 ada 21 sayılı parsele yönelik tapu iptali davasının reddine, bedele yönelik davanın kabulüyle 130000 TL olarak belirlenen değerden davalılara düşen paya karşılık olarak 65000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karşı davacının açtığı Karşıyaka Mahallesi Burgazyaka mevkiindeki 3800 m2’lik zeytinliğin taksimi davasının görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve başvuru halinde dosyanın görevli İznik Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karşı davacının zeytinlik için açtığı ecrimisil davasıyla 161 ada 21 parselde bulunan iki katlı binanın kira gelirlerine yönelik davalarının kısmen kabulüne, hüküm fıkrasının 4 ve 5 nolu bentlerinde yazılı para miktarlarının yasal faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalılar-karşı davacılara ödenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-karşı davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar vekili taraflarından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak davası ile ortaklığın aynen taksimi suretiyle giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar-karşı davacılar vekili, dava dilekçesinde; açıkça 649 parsel sayılı zeytinlik için ortaklığın aynen taksimi suretiyle giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Bu taşınmaz için gerekli başvuru ve nispi harç yatırıldığı halde aynen taksimini istedikleri 161 ada 21 sayılı parsel bakımından yöntemine uygun bir biçimde harç yatırmak suretiyle açtıkları bir dava söz konusu değildir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece zeytinlik niteliğinde bulunan 649 sayılı parsel bakımından davanın ortaklığın giderilmesi davası olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili İznik Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi yönündeki hüküm usul ve kanuna uygun bulunduğundan bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile hükmün göreve ilişkin bölümünün (649 sayılı parsel bakımından) ONANMASINA,
Davacı-davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince: davacı vekili, dava dilekçesinde 161 ada 21 sayılı parselin edinilmiş mallara katılma döneminde edinildiğini açıklayarak taşınmazın tapu kaydının ½ oranında iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı taktirde keşif tarihinde belirlenecek değerin ½’sinin yasal faiziyle birlikte davalılar-karşı davacılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı ... ile miras bırakan ... Öztürk arasındaki evlilik TMK.nun 225.maddesi uyarınca ölüm ile sona ermiştir. Muris ... 14.02.2004 tarihinde ölmüştür. Eşlerin müşterek çocukları bulunmamaktadır. Davalılar ise ...’nin annesi ile kardeşleridir. Davalılar-karşı davacılar vekili ise 161 ada 21 parselde bulunan meskenin kira gelirleriyle 649 parsel sayılı zeytinliğin hasılatından gelen gelirden pay istemektedir. Açıklanan bu iki kalemde 4721 sayılı TMK.nun 218 ve devamı maddeleri gereğince edinilmiş mallar kapsamında sayılmaktadırlar. Gelirlere ilişkin bu isteklerinde edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında katılma alacağı ile birlikte görülmeleri mümkündür. Dava İznik Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp yürütülmüştür. Dava dilekçesi, cevap ve karşı dava dilekçesi ile yargılama oturumu tutanakları üzerinde yapılan incelemede İznik Asliye Hukuk Mahkemesinin Aile Mahkemesi sıfatıyla baktığına ilişkin bir açıklama ve bilgiye rastlanılmamıştır.
Dava, mal rejiminin ölüm sebebiyle tasfiyesi gereği tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak ve kira ve hasılat gelirleri isteğine ilişkindir. Bu davaların çözümü 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanununun 4.maddesi, 4721 sayılı TMK.nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun 118-395. m.) kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. Davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı-davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi
yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan alacak ile kira ve hasılat gelirlerine ilişkin hüküm fıkraları bakımdan görev nedeniyle BOZULMASINA ve 17,15"er TL peşin harcın davacı-karşı davalı ile davalılar-karşı davacılara ayrı ayrı iadesine 20.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.