20. Hukuk Dairesi 2015/8775 E. , 2015/8985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16/03/2015 gün ve 2014/8725 - 2015/1604 sayılı ilâmıyla davacının temyiz itirazlarının reddine, davalılar ... ve Belediye Başkanlığının temyiz itirazları yönünden bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 08/03/2012 tarihli dava dilekçesinde sınırları yazılı, ... köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı şartların davacı yararına gerçekleştiğini bildirerek, Medenî Kanunun 713. maddesine göre davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, taşınmazın 2/B sahasında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine, 6292 sayılı Kanunun 9/5. maddesi gereğince davalılar lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün davacı ... ile davalılar ... ve ... Belediye vekilleri Başkanlığı tarafından temyizi üzerine, dairenin 16/03/2015 gün ve 2014/8725 E. - 2015/1604 K. sayılı ilâmıyla [1) Davacının temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli taşınmazın PI numaralı kesinleşen 2/B madde poligonu içinde kaldığı, 27.01.2009 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5831 sayılı Kanunun 5. maddesiyle, 6831 sayılı Kanuna eklenen Ek 10. maddesi uyarınca, Orman Kanununun 20.06.1973 tarih ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi, 23.09.1983 tarihli 2896 ve 05.06.1986 tarihli 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. madde birinci fıkra (B) bendi uygulamalarına göre bu tür taşınmazların çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince de ...ye ait yerlerden olduğu, bu nedenle gerçek kişinin davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Davalı ... ve Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarına gelince; davanın, Medenî Kanunun 713. maddesine göre açılan tapulama harici yerin tescili davası olduğu, 6292 sayılı Kanunla ilgisi bulunmadığı halde, vekâlet ücreti konusunda 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre karar verildiği, davanın reddine karar verildiğine göre avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince ret sebebi ortak olan davalılar lehine ortak bir vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan sonuç olarak; 1- davacının temyiz itirazlarının reddine, 2- ... ve ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına,”] karar verilmiştir.
Davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; Medenî Kanunun 713/6. maddesine göre ... adına tescil talep ettikleri halde bu konuda yerel mahkemece bir karar verilmediğini, dairenin red ve bozma kararına bir diyecekleri olmadığını, sadece ... adına tescil kararı verilmemesi nedeniyle karar düzeltme talebinde bulunduklarını ileri sürerek, bozma yanında bu hususta da bozma yapılmasını istemiştir.
Davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesinde; davalı ... vekili 20/09/2013 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve yine 05/03/2014 tarihli son oturumda imar ve ihya koşulları davacı yararına gerçekleşmeyen çekişmeli taşınmazın Medenî Kanunun 713/6. maddesine göre ... adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davalı ... vekilinin tescil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Oysa, davacı gerçek kişinin davasının reddi karşısında davalı ...nin tescil talebi konusunda da bir karar verilmelidir.
Dairemiz kararının (2) numaralı bendinde, davalı ... ve ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak; mahkemece, davalı ... vekilinin tescil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu husus dahi bozmayı gerektirdiğinden, ilâmdaki bu eksikliğin bozmaya ilave suretiyle ayrıca düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairenin 16/03/2015 gün ve 2014/8725 E. - 2015/1604 K. sayılı ilâmının birinci sayfasının (2) numaralı bendinin ikinci satırında bulunan “...davası olduğu,” ibaresinden sonra gelecek şekilde “Davalı ... vekili 20/09/2013 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve yine 05/03/2014 tarihli son oturumda imar ihya koşulları davacı yararına gerçekleşmeyen çekişmeli taşınmazın Medenî Kanunun 713/6 maddesine göre ... adına tescilini istemiş olduğuna göre, mahkemece davalı ... vekilinin tescil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetsiz olduğu gibi" ilave cümlesi yazılmak suretiyle ilâmın bu şekilde DÜZELTİLMESİNE ve davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile yerel mahkemenin 05/03/2014 gün ve 2012/146 – 2014/176 sayılı kararının bu şekilde BOZULMASINA 12/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.