14. Hukuk Dairesi 2015/9696 E. , 2015/10615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı ..., taşınmazlardaki hakkının verilmesini istemiştir.
Davalı ..., ortaklığın kura ile giderilmesine muvafakatı olmadığını, her bir taşınmazın ayrı ayrı değerlendirilerek karar verilmesini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece taşınmazların aynen taksimi sureti ile ortaklığın giderilmesine dair verilen karar, Dairemizin 17.04.2014 tarihli ve 2014/2100 Esas 2014/5171 Karar sayılı ilamı ile "....Kural olarak ortaklığın giderilmesine konu olan taşınmazların herbirinin ayrı ayrı değerlendirilerek aynen taksiminin mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazlar önce tevhid edilmiş, daha sonra ifraz edilmiş ise de bu konuda onay makamından görüş sorulmamıştır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazların önce tevhidi ile daha sonra üç parçaya ifrazının mümkün olup olmadığının tevhid ve ifraz krokilerinin eklenerek onay makamından görüş alınmak suretiyle oluşan sonuca göre bir karar vermek gerekir..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda taşınmazlardaki ortaklığın taraflar arasında aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davacı ..... ada 12, 16 ve 37 parsel sayılı taşınmazların aynen taksimi suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan keşifte hazır bulunan fen bilirkişi tarafından üç parsel tevhit edilmek suretiyle kroki düzenlenmiş, davalı ... rapora itiraz ederek kura yolu ile ortaklığın giderilmesine muvafakatı olmadığını ve de her bir taşınmazın ayrı ayrı değerlendirilerek karar verilmesini istemiştir.
Buna göre, taşınmazların önce tevhit edilip sonra da ifraz edilerek aynen taksim sureti ile ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise de tevhit işlemi idari bir işlem olup, öncelikle tapuda tevhit işlemi yapıldıktan sonra oluşan son tapu kaydına göre ortaklığın giderilmesi gerekir. Olayımızda, bu yolda hazırlanan rapora davalı Hasan tarafından itiraz edilmekle tarafların bu konuda ittifaklarından sözedilemez. Mahkemece her bir parsel ayrı ayrı değerlendirilip karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, mahkemece bozma ilamında belirtildiği halde, Belediye Encümenince ifraz projesinin onaylanması gerekirken, yalnızca 5.11.2014 tarihli Belediye İmar ve Şehircilik Müdürlüğü"nün cevabi yazısı esas alınarak aynen taksim kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.