19. Hukuk Dairesi 2016/16829 E. , 2018/1985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların dava dışı ... Petrol Ürünleri Ltd. Şti. ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde, müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, borçlu şirketin kredi borcunu ödememesi nedeniyle hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, dava konusu kredi sözleşmesine davalıların kefaletinin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, dava dışı borçlu şirket ile davacı arasında birden fazla genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, takibe konu edilen kredi borcunun dayanağı olan kredi sözleşmesinde davalıların kefalete yönelik imzalarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacının tahsilini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, takip dayanağı kredi borçlarının 11.03.2010 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilere ilişkin olduğu, sözleşmede davalılardan ... ve ..."nın imzalarının bulunmadığı, borçtan sorumlu olmadıkları, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu, her davalı yönünden kefalet limitinin farklı olduğu, sorumluluk miktarının ayrı ayrı hesaplandığı ve kefillerin kendi temerrütlerinden de sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın davalılar ... ve ... yönünden reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, icra inkar tazminatının bu davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Yerel mahkemece davalılar ... ve ... vekiline HUMK’un 434/3.maddesi uyarınca gönderilen muhtırada “temyiz posta masrafı 70,00 TL ile temyiz nispi harcı 8.421,42 TL "nin bir haftalık kesin sürede yatırılması, aksi halde temyiz talebinden vazgeçmiş sayılacağı" belirtilmiş, muhtıra 24/05/2016 tarihinde bu davalılar vekiline tebliğ edilmiştir. Davalılar vekilinin eksik yatan temyiz karar harcını ve posta giderini muhtırada belirtilen bir haftalık yasal ve kesin sürede yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
HUMK’un 434/3. maddesinde, “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir.Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir.” hükmüne yer verilmiş olup, açıklanan yasa hükmü gereğince, davalıların ... ve ..."nın noksan temyiz harcını süresinde yatırmaması nedeniyle temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyizine gelince, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Sonuç : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz talebinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.