Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/40218
Karar No: 2016/5465
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/40218 Esas 2016/5465 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/40218 E.  ,  2016/5465 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı İdare vekili, İdareye husumet yöneltilemeyeceğini, iş sözlemesinin belirli süreli olduğunu, davanın yasal 1 aylık sürede açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı Şirket ise süresinde cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara katılmamıştır.
    Mahkemece, fesih bildiriminin yazılı yapılmadığı anlaşıldığından yapılan feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davacının ...."ye işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinden ise her iki davalının birlikte sorumlu tutulmalarına şeklinde karar verilmiştir.
    Mahkemece dava dilekçesinin davalı gösterilen şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediği uyuşmazlık konusudur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 320"nci maddesi ile basit yargılama usulünde Mahkemeye gerekli hallerde duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verme yetkisi de verilmiş ise de, uyuşmazlık mahkemece dosya üzerinden sonuçlandırılmayıp duruşma yapılarak feshin içerik yönünden değerlendirilerek hüküm kurulduğu görülmüştür.
    Anılan Kanun hükmünün 2"nci fıkrasında, daha önce karar verilemeyen hâllerde mahkemenin, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinleyeceği, daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit edeceği, uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkimin, tarafları sulhe teşvik edip, sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğunun tutanağa yazılıp tutanağın altının hazır bulunan taraflarca imzalanacağı ve tahkikatın bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütüleceği hüküm altına alınmıştır.
    Dosya içeriğine göre; davacı, dava dilekçesinde davalı olarak ...."yi davalı göstermiştir. Ancak davacı vekili 02.03.2015 tarihli dilekçesi ile davalının ünvanının düzeltilmesini talep etmiş, resmi kayıtlardaki işveren unvanını belirterek adresini de göstererek davalının ünvanının sehven eksik/hatalı yazıldığı belirtilerek hatanın düzeltilmesini talep etmiştir. Bu tarihten sonra verilen davacı dilekçelerinde davalı olarak hüküm fıkrasında yazılı olduğu üzere davalı şirketin ünvanı doğru şekilde yazılarak davalı olarak gösterilmiştir. Buna karşılık davalı şirkete çıkarılan tebligat, Belediye adresine çıkarılmış olup ilgili davalı Belediye Başkanlığı vekili ise daha sonra verdiği dilekçesinde bu tebligatın sehven alındığını mahkemeye bildirmiştir.
    Mahkemece, davacının ünvan düzeltilmesi istemini içeren dilekçesinde belirttiği adrese ise tebligat çıkarılmadan Belediye Başkanlığına çıkarılan ve davalı Belediye Başkanlığı"nın vekili tarafından bu tebligatın sehven alındığı belirtilmiş olmasına rağmen başkaca tebligat yapılmaksızın bu tebligat ile yetinilerek yargılamaya devamla hüküm kurulması hatalıdır.
    Kaldı ki mahkemece, gerekçeli karar başlığında davalı şirket olarak gösterilen şirketin davacının ünvan düzeltilmesi istemini içeren dilekçesinden önce davalı olarak gösterdiği şirket olduğu, buna karşılık aynı gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise davacının bu kez ünvan düzeltilmesi istemini içeren dilekçesinde tam ve doğru şekilde gösterilen şirkete iadesine şeklinde hüküm kurulması da kendi içinde çelişkili bir durum oluşturmuştur.
    Dolayısıyla somut olayda, mahkemece dava dilekçesinin, ünvanın düzeltilmesi talebini içeren dilekçede belirtilen ve resmi kayıtlarda davacının işvereni olarak gözüken ..... isimli şirkete ve bu şirketin gösterilen adresine tebliği ile taraf teşkili usulünce sağlanarak, davalı şirketin sunması halinde cevap dilekçesi ile varsa delilleri de toplanarak esasa girilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Belediyenin tüm, davalı şirketin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi