10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/162 Karar No: 2016/5001 Karar Tarihi: 15.04.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/162 Esas 2016/5001 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/162 E. , 2016/5001 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun"un 4,b/4. maddesi kapsamında ...sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Kanunun yapılandırma hükümlerinden yararlandırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma üzerine ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece bozmaya uyularak karar verilmişse de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Mahkemenin, davacının 01.01.1999 - 01.01.2003 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı olduğuna dair önceki hükmü, Dairemizin 05.05.2015 tarih ve 2015/7670-8786 sayılı ilamıyla “somut olayda ilgili ..., içerisinde davacının da özel bir firmaya pamuk ürünü sattığına dair bilgilerin bulunduğu 1999 yılına ait üretici icmali ve 2000, 2002 yıllarına ait kütlü pamuk prim icmali listelerinin esas alınarak hükme dayanak yapıldığı anlaşılmakta ise de; Anılan belgelerde geçen "prim" ifadesinin, Kurum adına ilgili Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki gerçek ve tüzel kişilerin, tarımsal faaliyette bulunan bu kişilerden satın aldıkları ürün bedellerinden yapmaları gereken ve tescile esas alınan tevkifatı mı gösterdiği ortaya konulmalı, öyle ise, 2926 sayılı Kanun"un uygulamasına ilişkin 26.03.1994 tarihli 4 nolu tebliğin “D” bendinde; çiftçilerin,...primlerinin sattıkları ürün bedellerinden tevkif suretiyle ödendiğini ispatlayabilmelerinin, kendilerine verilen belgeleri muhafaza etmelerine bağlı olduğu belirtilmesi, aynı tebliğin “F” bendinde ise çiftçilerin sattıkları ürün bedellerinden prim borçlarına mahsuben yapılan tevkifatların, tevkifatın kurum hesaplarına intikal etmesi koşuluyla, tevkifatın gerçekleştiği tarih itibariyle cari ve geçmiş dönem prim borçları ile iadenin talep edileceği dönemin sonuna kadar tahakkuk ettirilecek prim borçlarına mahsup edileceği, Kurum hesaplarına intikal etmeyen tevkifatların mahsup işlemine esas alınmayacağının belirtilmesi ve Hukuk Genel Kurulunun 2010/10-380 – 420 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ürün tesliminin özel kuruluşa yapılması karşısında; hak ve mükellefiyetin başlangıcı bu tevkifatın Bağ-Kur’un hesabına intikal etmesi koşuluyla tevkifat tarihini takip eden aybaşı olarak kabul edilmesi gerektiğinden, söz konusu tevkifatların Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılması; intikal etmiş ise davacının tevkifatları takip eden aybaşından itibaren ve yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde yapılacak değerlendirme sonucunda karar verilmelidir.” şeklindeki gerekçeye yer verilerek bozulmuştur. Mahkemece söz konusu ilama uyulmasına karşın bozma gereği yerine getirilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.04.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.