13. Hukuk Dairesi 2017/6987 E. , 2019/4781 K.
"İçtihat Metni"
......
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili avukat Hakan Yürür ile davacı vekili avukat ..."in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının...... gayrimenkulün hisse sahibi olduğunu, bu haklarının tamamını ... 43. Noterliği"nin 27.06.2013 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi satmayı vaad ettiğini, davalının devire yanaşmadığı gibi hileli yollardan arsa üzerine sahte borçlanıp haciz koydurmaya çalıştığını ileri sürerek; davalının hisseleri iptal edilerek adına tesciline karar verilmesini istemiş, 02.04.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, davalı hisselerinin iptali ile adına tesciline, ifada imkansızlık ile tescil mümkün olmaması halinde gayrimenkulün bilirkişi raporu ile belirlenen dava tarihindeki rayiç değeri olan 2.262.000TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin kanunda yazan şekil şartlarını taşımadığını, davacının taşınmazı değerinin çok altında bir fiyata almasının sözleşmesinin gabine maruz kalması anlamına geldiğini, gabin nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmeye konu yerin üzerindeki mevcut hacizler ve diğer takyidatların satış vaadi sözleşmesinden evvel taşınmaz üzerine işlendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 2.262.000TL tazminatın davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-16.6.2016 günlü ilam temyiz eden davacı tarafa 2.9.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve davacı temyiz dilekçesini 18.10.2016 tarihinde vermiştir. Davalının temyiz dilekçesini ise 6.10.2016 tarihinde tebliğ almıştır. Temyiz dilekçesini yasal 10 günlük temyiz süresi aşılarak 18.10.2016 tarihinde verdiği anlaşılmakla, davacının temyiz talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın devrinin yapılmaması nedeniyle tapu iptal tescil olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı davacının taşınmazı değerinin çok altında aldığını, gabin nedeniyle sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında noterde düzenlenen 27.6.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı adına kayıtlı 272 parseldeki hisselerinin tamamını 110.000,00TL bedelle davacıya satmayı vaad etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davalının hisselerinin değeri sözleşme tarihinde 2.240.000,00TL olarak tespit edilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 28. maddesinde aşırı yararlanma (gabin) hali düzenlenmiştir. Madde lafsı “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, mahkemece davalının gabin iddiası değerlendirilmeden bilirkişi raporu hükme dayanak yapılarak sonuca gidilmiş, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda dava konusu hisselerin satış bedelinin piyasa şartlarının çok altında olduğu bildirilmiştir. O halde mahkemece davaya konu hisselerin sözleşme tarihindeki hacizli ve takyidatlı olarak değeri tespit edilerek davalının gabin savunması da değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacı taraftan alınarak vekili bulunan davalı tarafa ödenmesine, peşin alınan 38.603,20 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......