Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/11124 Esas 2016/13047 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11124
Karar No: 2016/13047
Karar Tarihi: 02.05.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/11124 Esas 2016/13047 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/11124 E.  ,  2016/13047 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalı işveren tarafından davacının iş sözleşmesinin Disiplin Yönetmeliğinin 4/c-l hükümleri gereğince haklı sebeple fesih edildiğinin savunulduğu, davalı işverenin feshe neden olarak gösterdiği işe devamlı geç gelme, verilen görevleri yapmama ve karşı çıkma, cep telefonunu çalışma saatleri içinde özel işlerinde kullanma iddialarının ispatlanamadığı, davalı işverenin feshe ikinci sebep olarak gösterdiği 18.08.2013 tarihli olay sebebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/107098 soruşturma sayılı evrakı ile yapılan soruşturmada olayın müştekisinin davacı olup, şüphelilerin kimliklerinin tespit edilememesi sebebi ile 09.04.2014 tarihli daimi arama kararı verildiği, söz konusu soruşturma evrakı içeriği ve mahkememizce dinlenen tanık beyanlarına göre davalı işverence haklı sebeple feshe neden olduğu iddia edilen olayın mağdurunun davacı olduğu, davacının olayda kasıt ve kusurunun bulunduğunun belirlenemediği, bu sebeple feshin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca fesih bildiriminde davacının fesihten önce savunma yazmaktan imtina ettiği belirtilmiş ve davalı işverence savunma isteme yazısı sunulmuş ise de söz konusu savunma isteme yazısında sadece işverenin kaşesinin bulunduğu, bu yazının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin bilginin ve imzasının bulunmadığı gibi davacının savunma vermekten imtina ettiğine dair tanık beyan ve imzasının da bulunmadığı anlaşıldığından fesihten önce davacının savunmasının istenmediği kabul edilmiştir. Davalı işveren tarafından C.. AVM yönetiminin davacının iş sözleşmesinin sonlandırılmasını istediği beyanı yönünden yapılan değerlendirmede; davalı şirketin birden fazla şubesinin bulunduğu ve davacının çalıştığı mağazanın bulunduğu AVM yönetiminin isteği üzerine davacının iş akdine son vermek yerine başka bir şubede çalıştırılması imkanının değerlendirilmediği ve feshe son çare olarak başvurulmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının neden olduğu eylemler davalı işverenin içinde bulunduğu AVM"deki işyeri düzenini bozucu, işverenin itibarını sarsıcı nitelikte olduğundan bu eylemler fesih için haklı sebep ağırlığında olmasa bile geçerli sebep oluşturmaktadır, açılan davanın bu sebeple reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 233,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 02.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.