Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1408
Karar No: 2022/7149
Karar Tarihi: 19.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1408 Esas 2022/7149 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/1408 E.  ,  2022/7149 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.02.2019 tarih ve 2015/697 E. - 2019/122 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.12.2020 tarih ve 2019/825 E. - 2020/1239 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 18.10.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili şirket aleyhine açılmış olan Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/343 Esas sayılı dosyası altında görülen davada alt yapı yatırım fonu bütçelerinde BEDAŞ adına tahakkuk eden kurum payı toplamı olan 14.954.462,50 TL'nin adı geçen kurul tarafından Alt Yapı Yatırım Hesabına aktarılmak üzere ödenmesi gerekirken, sadece 43.545,60 TL ödeme yapıldığından, bu bedelin 2003 yılı ek bütçesinde davalı payından düşüldüğünü, 2003 yılı ek bütçesine ilişkin kalan kurum payı ve 2004-2005 yıllarına ilişkin bütçelerde davalı kurum adına tahakkuk eden kurum payları toplamı olan 13.954.462,50 TL'nin tahsiline karar verilmesini istediklerini, yargılamayı yapan Mahkeme ilamı ile davanın kabulü ile 13.054.462,50 YTL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, alınması gereken 753.540,97 YTL karar ve ilam harcının peşin sarf edilen 188.385,50 YTL harçtan mahsubu ile bakiye 565.155,47 YTL 'nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin sarf edilen 189.029,20 YTL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 68.104,46 YTL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğini, kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce hüküm fıkrasının alacak tutarına ilişkin bir nolu bendinde yer alan temerrüt sözcüğünün silinerek yerine "gerçekleşme (tahakkuk)" sözcüğünün yazılmasına şeklinde onanarak kesinleştiği, dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından başlatılan icra takibi dosyasına ödendiğini, ilama konu olayın dağıtım sisteminin işletilmesi ile ilgili olduğu ve TEDAŞ ile akdedilen 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesi dönemde gerçekleştiği, söz konusu olaydan kaynaklanan sorumluluğun İHDS'nin 7.4. ve 7.6. maddeleri gereğince davalı TEDAŞ'a ait olduğunu, dava konusu olayın İHDS imzalanmadan önceki dönemde gerçekleştiğini, ileri sürülecek müvekkili tarafından hak sahiplerine ödenmek zorunda kalınan 281.214,39 TL'nin 21.05.2013 tarihinden itibaren,26.276.597,93 TL'nin 12.04.2013 tarihinden itibaren, 565.155,50 TL bakiye karar harcının 12.03.2009 tarihinden itibaren, İstanbul Belediyesince mahsubu yapılan 43.545,50 TL'nin 21.09.2006 tarihinden itibaren uygulanacak olan avans faizi ile birlikte, müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan İHDS'nin 7.4 maddesi gereğince İHDS'nin imzalanmasından önceki dönemden ve faaliyetin TEDAŞ tarafından yürütüldüğü işlemden kaynaklanan Aykome bedelinin ödenmemesinden davalının sorumluğu olduğu, davacının yaptığı ödeme nedeniyle davalıya rücu hakkının bulunduğu, İHDS'nin 7/4. maddesinde ihbar şartının aranmadığı, bu nedenlerle yapılan tüm ödemeyi davacının talep edebileceği gerekçeleriyle davanın kabulü ile 27.166.513,32 TL alacağın, 43.545,50 TL yönünden 21/09/2006, 281.214,39 TL yönünden 21/05/2013,26.276.597,93 TL yönünden 12/04/2013 ve 565.155,50 TL yönünden 12/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1) b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.391.807,52 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/10/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.










    KARŞI OY

    Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile TEDAŞ özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiyedeki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı TEDAŞ'a ait olmakla birlikte, TEDAŞ'tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
    TEDAŞ tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
    Davacı şirket, tüm hisseleri davalı TEDAŞ'a ait olmak üzere 28/05/2013 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı Beda Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri devredilerek 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
    Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce yapılmıştır.
    Özelleştirme aşamasında Boğaziçi EDAŞ tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle Boğaziçi EDAŞ'ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
    Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı TEDAŞ'tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.
    Keza, 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” .... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı ...” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
    Diğer taraftan 28/05/2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve TEDAŞ'ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
    Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
    Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 28/05/2013 tarihi öncesi yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı TEDAŞ'tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 28/05/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
    Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.
    Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 28/05/2016 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen dava konusu ödemeden dolayı, 28/05/2013 sözleşmenin 9.3 ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından dava reddedilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin davalının temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi