MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere (asıl karar), temyiz isteminin reddine (ek karar)

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gıyabi kararın sanık ..."ın mahkemeye bildirdiği adreste reşit olmayan oğlu ..."a tebliğ edildiği ve tebligat parçasında sanığın adreste bulunmama sebebi ile oğlu ..."nin aynı konutta oturup oturmadığı ve ehil olup olmadığına dair şerh bulunmadığından yapılan tebligat usulsüz olup, sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 25.12.2014 tarih, 2013/1458 E. , 2014/1201 K. sayılı ek kararı kaldırılarak 04.09.2014 tarihli asıl hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dairemizce aynı gün incelenerek temyiz isteminin reddine karar verilen sanığa ait 2016/17119 Esas sayılı dosyada Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/2242 Esas, 2014/895 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 03.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin 21.10.2013 olduğu ve temyiz incelemesine konu 2015-5674 Esas sayılı bu dava dosyasının ise 01.10.2013 suç tarihli 05.11.2013 iddianame düzenleme tarihli olduğu anlaşılmakla;
Sanığın anılan dosyadaki eylemi ile temyiz incelemesine konu dava dosyasındaki eyleminin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek anılan dosyadaki evrakların celp edilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08/04/2014 gün ve 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği şekilde, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle sanığın eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca sair yönü incelenmeksizin BOZULMASINA, 31/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.