Esas No: 2020/20169
Karar No: 2022/1541
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/20169 Esas 2022/1541 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/20169 E. , 2022/1541 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hakkında mahkumiyet kararı verilen sanığın 18/05/2016 tarihli dilekçesindeki anlatımından temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılmasına, eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olmasına göre, mahkemenin 20/05/2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” hükmüne yer verildiği, Tebligat Kanunu'nun ''Tebligat Mazbatası'' başlıklı 23. maddesinin 7.bendinde; ''21 inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara müteallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılmasının" emredildiği, “Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise; “30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür.
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince; tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir. Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün veya tebligatın, tebliğ evrakında belirtilen tarihten önce yapılamayacağının anlaşılması halinde Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinin 2., 3., 4. ve 5. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır. Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesi gereğince; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır. Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır.
Somut olayda, sanık ...’ye yapılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; adresin kapalı olduğu belirtilerek mahalle muhtarına haber verilip, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılarak muhatabın nerede olduğunu bilmediğini belirten komşusuna haber verilmiş ise de; sanığın adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel olan komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından adreste bulunmama nedeni öğrenilerek bu durumun tebliğ tutanağına yazılıp altına beyanda bulunan kişiye imzalatılması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumun tebliğ mazbatasına yazılarak tebliğ memuru tarafından imzalanması gerekirken bu hususların yerine getirilmediği dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve sanık ...’nin öğrenme üzerine temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanması hususunda bir karar verilmemiş ise de, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının sanık hakkında uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Tüm dosya içeriğine göre; suça sürüklenen çocuğun iştirak halinde sanık ... ile birlikte mağdur ...’a yönelik hırsızlık suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği somut olayda; olay günü suça sürüklenen çocuk ile sanık ...’nin mağdur ...’ya ait iş yerine gittikleri, suça sürüklenen çocuğun mağdur ... ile birlikte işyerinden ayrıldığı, sanık ...’in ise işyerinde kaldığı, işlerini bitirip dükkana dönen mağdurun ceketinin cebindeki telefonu ile raf üzerinde duran tabletinin çalındığını fark ettiği, yaptığı araştırma sonucunda; sanık ...’in tatlı almak üzere çalışanını iş yeri dışına gönderdikten sonra çalışanın dönüşünü beklemeden olay yerinden elindeki poşet ile ayrıldığını öğrendiği ve suça sürüklenen çocuğun aşamalarda üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğinin anlaşılması karşısında; sanık ...’in soyut suç atma niteliğindeki anlatımı dışında, suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasına yeterli, her türlü kuşkudan uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı kanıtların neler olduğu karar yerinde denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanmadan yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde suça sürüklenen çocuğun mağdur ...’ya yönelik hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını tamamlamış olup 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Mağdur ...’e ait işyerinde bulunan kilitli dolaptan para çalınması şeklinde gerçekleşen olayda; mağdurun söz konusu dolabın anahtarının suça sürüklenen çocuk tarafından alındığını düşündüğüne dair anlatımları ile suça konu dolabın kilit kısmı ve kilit yuvası çerçevesinde zorlama izi ya da hasar bulunmadığına ilişkin olay yeri inceleme raporu birlikte dikkate alındığında; mağdur ...’e yönelik hırsızlık eyleminin, TCK’nın 142/2-d-h maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanun'un 142/2-h maddesi ile uygulama yapılması,
4- UYAP üzerinden yapılan incelemede; mağdurların ayrı ayrı sundukları 04/08/2016 tarihli dilekçelerinde; suçtan kaynaklanan zararlarının yargılama aşamasında sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından karşılandığını ve şikayetten vazgeçtiklerini belirttiklerinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında mağdurlar ... ve ...’ya; suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ... ile kabule göre mağdur ...’ya yönelik hırsızlık suçu bakımından TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, mağdur ...’e yönelik eylem bakımından bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.